Mayıs 12, 2024, 09:47:35 öö

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - yo£cu

Sayfa: 1 2 [3]
31
Alıntı Konular / yüzzsüz
« : Ocak 09, 2009, 17:08:57 ös »
yüzzsüz
      
     
Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
-Ehliyet ruhsat lutfen
-Tabi buyrun demis sofor ve vermis.
Polis bakmis bi problem yok.
-Pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
-Burada, buyrun demis adam.
-Ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
-Tabii deyip bagaji acmis adam.
Polis bakmis icinde eksik yok.
-Yangin sondurucu?
-Burada buyrun.
-Zincir?
-Derhal cikarayim buyrun.
Polis daha sonra tekrar sormus:
-Mezdeke kaseti varmi?
Sofor cok sasirmis.
-Evet var buyrun demis.
Polis : Tamam siz onu takin teybe ve sesini acin demis ve baslamis polis oynamaya. Soforun saskinligi daha da artmis ve
dayanamamis sormus.
-Hayrola memur bey?
Polis cevap vermis:
-Ee eşşek degilsin artik takarsin bi 20 milyon…

32
Edebiyat / Gitme Ey Yolcu
« : Ocak 08, 2009, 15:15:56 ös »

Gitme ey yolcu, beraber oturup aglasalim
Elemim bir yüregin kâri degil, paylasalim
Ne yapip ye'simi kahreyleyeyim, bilmem ki?
Öyle dehsetli muhitimde dönen matemki!
Ah! Karsimda vatan namina bir kabristan yatiyor simdi
Nasil yerlere geçmez insan
Su mezarlar ki uzanmis gidiyor, ey yolcu
Nereden basladi yükselmeye, bak, nerede ucu

Mehmet Akif Ersoy

33
Konu Dışı / Forum TipLeri/Siz Hangisisiniz xD
« : Ocak 06, 2009, 12:42:24 ös »
Forum TipLeri
      
     
forum şairleri:
En sık rastlanan tiplerdendir. Şiir topiklerine yazıp giden cinsleri zararsızdır, lakin olayı üslup haline getirenler çok fenadır. “Hükümsüz kalmış ruhun senfonisi” gibi tamlamalar kullanır,
“Kıbrıs’ ı veriyor muyuz şimdi?” topiğine “ verdik mağaralarımızdaki tortusu yontulmamış düşlerimizi, ruhumun uçralarındaki bir adanın guneşi doğar mı ki?” gibi mesajlar yazabilirler. Özne, nesne ve yüklemden oluşan anlaşılır cümleler kurduklarına ve kelimelerin ilk işaret ettikleri anlamını kullandıklarına rastlanmaz.
En sık kullandıkları sözler: "giz" "düş" "ücra" "mahşer"

Avantajları: Şiirden nefret ettirirler.

Dezavantajları: Dimağ zehirlenmesine neden olurlar.
İlacı: İtlaftır. Teknik olarak mümkün değilse ve forum içindeki populasyonları artıyorsa, forumun itlaf edilmesi önerilir.

_________________________________________________ _ ___


öğreten adamlar:
Misyon sahibi arkadaşlardır. Herşeyi bilirler ve sormasanız bile öğretirler. Kendilerine iman farz, şükran vaciptir. Mesih kompleksinden müzdariptirler, kurtarılmak istememenizi idrak edemezler. Yeterli ilgi ve alakayı göstermezseniz küserler. Soru sordukları görülmemiştir.

En sık kullandıkları sözler: "-meli" "-malı" "ben" "ben demiştim"
Avantajları: Bir sürü şey öğrenirsiniz.

Dezavantajları: Bazen çekilmezler. İnsani kompleks sahibi yapma tehlikeleri vardır.

İlacı: Tedavisi yoktur. Durumu ağırlaştırmak istemiyorsanız, karşı çıkmayın; daha beter olur. Yapabiliyorsanız, çekirge kadrosunun dolu olmasını sağlayıp gözüne batmamak iyi bir yoldur.

_________________________________________________ _ _


"Yardım edin" ciler
Kendi aralarında ikiye ayrılırlar.
Birinci gruba genellikle bilişim forumlarında rastlanır. Forum sakinlerini arama motoru yerine kullanırlar. Takıldıkları konuyu araştırmak yerine sorup hazır cevap almayı tercih ederler.
İstediği cevabı vermezseniz bozulurlar.
En sık kullandıkları sözler: : “imdattt” “nolur yardımm” “ abi ben mailimi versem de şu kodu oraya yollasan”

Avantajları: Bilinen hiçbir avantajları yoktur.
Dezavantajları: Kafa şişirirler. Mide bulantısına neden olurlar. Kendini dağlara vurma isteği uyandırırlar.

İlacı: Bir “öğreten adam” bulunabiliyorsa, kutsal birleşmeyi sağlayıp ortamdan uzamak en iyi çaredir.

_________________________________________________ _ _____


İkinci grup daha vahimdir. Yardım istenen konu genellikle aşk-meşk muhabbetidir. “Sizce sevgilim beni aldatıyor mu?” “Erkekler niçin böyle?” “İntihar etmeyi düşünüyorum” “Her aradığımda telefonu suratıma kapatıyor, sizce sevgilim naz mı yapıyor?” gibi temaları vardır. Bu temalar onlar için hayatidir, dalga geçerseniz çok kırılırlar.
En sık kullandıkları sözler: : “onu çok seviyorum” “bana bir çare söyleyin” “kalbim acıyor”

Avantajları: Halinize şükrettirirler.
Dezavantajları: Karşı konulamaz dalga geçme isteği ve akabinde vicdan azabı yaratırlar.
İlacı: Bir "sevgi insanı" ve "öğreten adam" kombinasyonu gayet iyi gelir.

_________________________________________________ _ ________


sevgi insanları:
Forum şairleri kadar sık görülen tiplerdir, zaten genellikle bunyelerinde ikisini birlikte barindirirlar. Sevgide sinir tanimazlar. Börtüyü, böceği, insani, kanapeyi, güneş ışığını, cocuklari, telefon sarjörünü filan ayrim yapmaksizin severler. Sevgileri yüreklerinden kopar, enginlere sigmaz tasar. En tahammul edemedikleri sey, sevilmemektir. Boyle durumlarda, birkac tane nick alip ilk nick'e yönelik hayranlik ve sevgi cumleleri kurduranlara bile rastlanir.
En sık kullandiklari sozler: "Sizleri seviyorum" "seni seviyorum" "ben" "yuregimle konusuyorum"

Avantajlari: Halinize sukrettirirler.

Dezavantajlari: Sevgi sozcugune alerji gelistirmenize neden olurlar. İçinizde cinai hislerin oluşmasina yol açarlar. Mide bulantisi, tik, kasinti gibi fiziksel durumlar yaratirlar.
İlacı: Tedavisi yoktur. Şiddet duygusuna sahip biri değilseniz, arkaniza bakmadan kaçmaniz önerilir. Siddetten hoslaniyorsaniz, kafalarini ezmenizde bence bir sakinca yok.

_________________________________________________ _ ______


Forum Asabileri:
Çatacak eleman aramak üzere internete girmiş, site site dolaşmış, sitem, hır gür gargara dolu insanlardır. Bazan bazı başlıklara sırf imzalarını atıp çıkarlar. Maksat asabiyat yaratmaktır. Damarlarındaki asabiyat yetmediğinde, öyle abuk subuk imzalarla taciz atışı yaparlar.

En çok kullandığı sözler: Kıl oluyorum, sen git moderatör gelsin, atın beni denizlere, densiz olan sizsiniz, savulun, asarım, keserim..................
Avantajları: Bütün deliler bu asabiyi görende, sopasını saklar. Ne etse yeridir. Ne dese kanun gibidir. Kanun olmasa bile hükmünde zararnamedir. Hareket, kan, entropi katarlar bulundukları ortama. Ama can çıkarırlar.
Dezavantajları: Yukarıdaki "Ama can çıkarırlar"ı buraya sürüklemek gerekmekteydi. Üşendik.
Tedavi şekli: Moderatör köpekleri salmalı bunların başına. Eşgalleri derhal bulunmalı, robot resimleri dağıtılmalı. Sallandırılmalı bi kaç tanesi taksimde.
Tedavi şeklini önerenin asabiyat derecesini bilim çevreleri ölçemedi.

_________________________________________________ _ ________


İmlâ Zabitleri
Karasteristikleri: Ömürlerinin kırk senesini birilerinin kendilerinin yanlışını düzeltip durması durduk yerde olmasa da, bir maraz bırakmıştır vatandaşlarımızda. İyilikten doğmamıştır anlayacağınız bu mazarat. Her neyse, "histeri ingilizceden dilimize geçmiştir, isteri fransızcadan..." gibi söylemlerle kendilerini bile çileden çıkarabilir bunlar. (bakınız tırnaklarının içinde özel isimleri büyük harfle yazmayabilirler, apostrofla ayırmayabilirler, çok biliyorlar ya, dediklerini yapacaksınız, yaptıklarını yahut yazdıklarını değil.)

En çok kullandıkları kelimeler yahut cümleler: Bakınız bu konuda Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde şu şu şu şunlar geçiyor. Gayrısını kabul etmem.
Avantajları: Kendilerini bi güzel tatmin ederler. Türk Dil Kurumu ile yazışılacaksa yardımları dokunabilir.
Dezavantajları: Hayatı çekilmez kılabilirler. Koyacağınız virgülden, noktadan dahi bezdirebilirler sizi.

_________________________________________________ _ ___________

Forum nihayetçileri:
Her çıkışın bir inişi, her başlangıcın bir sonucu var diyerekten hayatı bu basit felsefe tadında yaşayangellerdendir kendileri. Olaylara, forumda yazılanlara hep sonundan bakarlar, ki bunlara bu durumda "kaçacağı dem saklanacakları tutangiller" bile diyebiliriz.
Bakalım sık sık hangi aforizmalarla hafızalarımıza tavan yaptırıyorlarmış: "İyi hoş diyorsun da, sonuçta bu laflar bana bir şey kazandırmıyor ki", "bize laf değil pizza lazım", "bu başlığı ben sonlandırırım abi, kimse yazmasın, moderatöööööööööööör moderatööööööööööör, kilitler misin anacım şurayı, bozuyorlar sonuç bölümümü"...
Avantajları var mıymış? Yok bunlar avantajdan ziyade, hayatın avantaları ile ilgilenirler. Her şey nihayetine varsın da, onlar bir pay kapsındır hadise. Tabii yine onların gözünde. Yoksa tarafsız gözlemci biricik kulunuzun gözünde mi? Yok yahu.

Dezavantajları: Umm.. Avantacılar ya bunlar. Dezavantaj kelimesi bunlarda "dezenfektan malzeme ihtiva eden avantalar" gibisinden yorulur. Bu ite bulaşan çiti dolaşamadan yorulur.

İlacı mı? "En nihayet, anladım, yokmuş gören hâttâ bilen" şarkısını müteakip "Zamanı varki her bezmim ararsın"ı dinletmek. Bittabii her söyleminizi "burada bitiyor" şeklinde nihayetlendirmek de sizin tercihinize kalmış bir mesele. Neden olmasın?

Bir forum nihayetçisinden örnek pasaj:
Her şey güzeldi. Ne güzel kategorize etmiştiniz sakinleri... Bütün bunlardan sonra, sükûnetlerini korumalarını mı bekliyorsunuz? Sonuçta insanları kızdırdınız. Kepazesiniz. Moderasyon, lütfen bu başlığı kilitler misiniz? Benim lafımın üstüne bir laf edilebileceğini sanmıyorum bu durumda. "Kesin
artık, rezil oldunuz.., bi sürü düzenbaz akıl oyuncuları sizi, kumandan çek kılıcını bakiyim, otur!"..

_________________________________________________ _ ____


Forum Sonsuzcuları:
Handiyse sonsuz susuzluk çekiyor gibidir bunlar. Dilediğiniz kadar sulandırın ortalığı, damacanalarca can damarlarına su dayayın, tatmin olmazlar. Soruları, sorunları, yazıları, çizgileri, teşhisleri, herbir şeyleri n kadar ilerler bunların. Bu arada "n"lerinin enleri bilinmemektedir. Zaten bu vecih ile de onlara sonsuzcular diyoruz ya.
En sık kullandıkları sözler: "Dahası var", "olaya bir de şu açıdan bakmaya ne dersiniz", "neler var neler"....

Avantajları: Konu sıkıntısı, anlatım kabızlığı, birileri görecek beni gerecek takıntıları filan yoktur bunların. Sular seller gibi yazarlar, başlıktan başlığa hafif sikletteki maymun misali atlarlar (bunlara şempanze demekten imtina etmeli).
Dezavantajları: Bazan çekilmez oluyorlar kuzum. Bıdı bıdı bıdı bıdı. Nedir yani. Her şeyin bir sonu olmalı, sustur firuze..

Tedavi yöntemi: Yangına körükle, çiviye çiviyle, suluya suyla gitmeli. Ortaya "suyla gelen kültür II" gibi bir ürün de çıkabilir böylece.

_________________________________________________ _ ________


Forum itirazcıları:
Aslında bunlar sırf foruma değil, hayata hayati mahkemesinin "itiraz makamı" olarak bakarlar. O cihetle "öyle olmaz, sen öyle demişsin ama, otoriteler böyle diyor" gibisinden hışımla ve herkesten önce kendine hasar verici bir şekilde başlıklara girerler. Girerler de, bir türlü çıkamazlar doğrusu.
En sık kullandıkları sözler: "Hayır", "ama haksızlık bu", "ooooooooool madı", "ne biçim iş bu azizim", "oysa avrupada durum...." şeklinde uzar, kısalmaz..
Avantajları: Foruma entropi katar bunlar. Nekadar nakıs ve makus diye yorumlasanız da, her olayın illa ki itiraz edilebilecek aksi tarafı vardır. Bunlar sayesinde kendinizi felsefeye, doğaya, bilime, irfana adayabilir, inzivaya çekilebilirsiniz. Hâlâ çekilmediniz mi, büyük kabahat...

Dezavantajları: Kafanızı karıştırır bunlar. Öyle olmadı böyle olmalı bıdı bıdı bıdı, kendinizi yemeye başlarsınız bunlarla bir müddet muhabbet ettikten sonra. Müebbet bir oximoron-retorik karışımı monolog girdabına düşersiniz. Girdaptan kurtulmanın yöntemi, akıntının durduğu beş saniyelik dilimde kayığınızı küreklerinize asılarak karşıya geçirmenizdir.
Tedavi: Beş saniye, sen nelere kâdirsin. Kıymetini bilene! Bakınız bir üstteki paragraf..

_________________________________________________ _ __________

Forum hayretçileri:
Aslında kendileri hayret birer mevzudur lakin, yüzeysel bir şekilde incelemek icabeder kendilerini. Bunlar sanki ömr-ü hayatlarında sizin az evvel yazdığınız hadisenin bir benzerini yaşamamışlar gibi (yaşamamışlardır, oksijen sarfiyatı bunlar, zaten "bir sayfa okudum, hayatım altüst oldu" bilem diyebilirler, boşturlar) hiç tahmin etmediğiniz hararette hayret ederler mevzuya.

En sık kullandıkları sözler: "ay inanmıyorum, sahi mi", "daha önce hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştım, haktan reva mı bu", "nasıl yanii", "allah allah, bir yaşıma daha girdim"..... ve dahasıdır. Dahasını okuyanın hayret efekti dehasına bırakmalı.

Avantajları: Pek bir avantajları olduğunu sanmıyorum ama, forum kendini bilmişlerine "nasıl lan dudağını uçuklattım, hiç bir şey bilmiyorlar bunlar kardeşim, bi haltan anladıkları yok" gibisinden tatmin sahası yaratırlar.

Dezavantajları: Zaman kaybettirirler. Oysa ne mühimdir zaman, kıymetini bilene.

Kendilerinden kurtulma yöntemleri: Ya görmezden geleceksiniz, ya hayretlerine hayretle bakıp hayrat yapmak yoluna gideceksiniz. Ünlemle bitirin onlara kurduğunuz cümleleri. Faktöriyel hesaplarını anlatın. Permutasyon anlatın, mutasyona uğratın. Kombinasyon anlatın, kombinezon giydirip dolandırın salonunuzda, utandırın onları. Ya da durun "bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin" şarkısı tam size göre. Beraber ve solo olarak dinleyin!

_________________________________________________ _ ___________

Forumun KalanThorları:
Bunlar pek sık girmezler foruma. Girdiklerinde de bir müddet forma girme zorluğu çekerler. Çok eskilerden filan kalmış olabilirler. Antika muamelesi edilmesi caizdir bunlara.

En sık kullandıkları sözler: "Biz o kapıyı açtık, siz ordan giriyorsunuz", "siz giderken ben dönüyordum ulen, ne diyosunuz", "on sene evvel ben bunu demiştim evet" gibidir.

Dezavantajları: Tarihi severler ama, unuttuklarını da unuturlar. Böylece makus tarih onların lisanında abaküs tahrifinden öteye gitmez. Boncuk sayıp sayıp sayıklarlar. Size de sayıklatırlar. Umula ki boncuk ile postu değiştirmeyeler.

Avantajları: Yüzyıllık yalnızlıklarından uyandıklarından mıdır nedir, yeni bir yaşama sevinciyle ortama girerler. Eksi kaşardan yapılmış bir tost görmüş gibi olursunuz bunları gördüğünüzde. Yoksa eski tostlar barda mı kalmıştı? Her neyse.
Mücadelede kullanılası yöntemler: Gıdıklıycanız. Gıdıklarından gıdıklıycanız. Yüzde birmilyon tesirli. Valla bak.

_________________________________________________ _ _________

İhtilaf Cephesi:
Muhtelif çap ve kalibrede, ibresini şaşırmış bir forum kitlesi oluşturur bu cephenin kalemşörleri. Kimi dem kendilerini "itlaf timi" ile karıştırırlar lakin bu karışıklığı fark yahut itiraf edemezler.
Sıklıkla kullandıkları laf-ı güzaf: "ona öyle demezler, peynir ekmek yemezler", "ne yani oldu mu şimdi o, yakışmadı çabuk çıkar, değiştir değiştir" gibidir.

Avantajları: Cephe olabilmeleridir. Başkaca bir işe yaradıklarını otorite olarak ben sanmıyorum.
Dezavantajları: Aslında avantaj olarak da nitelendirilebilir lakin, havanda dövülecek su bırakmaz bunlar. Susuz kalırsınız. Susar mısınız...

Başedebilme yöntemleri: Dediklerini yapamayacağınıza göre, yaptıklarını diyip durun.

Örnek bir ihtilaf cephesi ferdi feryatnamesi:
Ulan o kadar yazdık durduk, hala bu vatandaşlar genetik biliminin gereklerini yerine getirerek o mor genleri aramıyorlar. Gen araştırması böyle mi yapılır. Prototip oluşturmuycanız, genotipini ulaştıracanız.. Niye Dafi Araştırma
Enistütsüsü diil burası? Hı hı? --Do you, do you, do you..
-I remembered, what it said. I usually forget this, but i remembered it that time. P sherman...
+Wait wait wait, where is that?
-I don't know. But who cares? Hah ha... I remember

34
Edebiyat / Bedirhan Gökçenin Bu Haftaki Köşe Yazısı
« : Ocak 05, 2009, 18:50:00 ös »
TRT ŞEŞ, DÜNYA DÜŞEŞ, BEN YEK
Neyi anlatsam ki ben şimdi?
Akıp giden zamana inat, ilk senenin geride kalan ilk haftasında, koca bir yıla dair içimde umuda dair sayısız temenniler varken, neyi anlatsam ki şimdi?

Barış, Sağlık, Huzur, Mutluluk mu?

Barış; desem Gazze çıkıyor karşıma, içimde umuda dair tüm sözcükler anlamını yitiriyor ve DÜŞÜNÜYORUM sadece Filistin’in değil Dünyanın nefretini üstüne çekmek nasıl bir kazanım acaba ?
Üstelik havadan saldırı cumartesi, karadan saldırı diğer cumartesi… yani SEPT günü,
Yani Yahudilerin kutsal dinlenme ve tapınma günü…
Ve ilahi ON EMİR’in 6. maddesi;
ÖLDÜRMEYİN…
Hitler’e dair tüm fikirlerimi tekrar gözden geçirmek için BUGÜNDEN itibaren kendi ‘kavgam’ ı ekliyorum, Hitler’in KAVGA’sına…

*
Sağlık; desem ölen 7 gencin dramı ilişiyor kulaklarıma, ağlama feryatları ekleniyor bir bürokratın “durum bildirim” tablosundan nefret urganlarına…
“başkasının kabahatini örtmekte gece gibi ol” sözü kulaklarımda çınlarken, NEDEN düşünmeden babaları da yatırıyoruz ölmüş kızlarının yanına?
İşte;
Ölümden de acıcısından da daha acı olan budur aslında…

*
Huzur; desem huzur mu kalır bunca ceset, bunca gözyaşı, bunca kavga arasında…

*
Mutluluk; desem belki bu durumlarda mutlu olan birileri vardır ama ben değilim asla…

***
KÜRDÜN GELİNİNİ SÖYLÜYOR EKRANDA BİRİ… DOTMAM… DOTMAM…

Gülşen ORHAN kazandığı üniversite Ankara’da olduğu için ailesi tarafından gönderilmeyince ani bir kararla amcasının oğlu ile evlenir ve 99 senesinde eşini diğer açıdan amcasının oğlunu trafik kazasında kaybeder henüz 29 yaşında…
TRT ŞEŞ (6)’in açılışında bir Kürt milletvekili olarak sahneye çıkan Gülşen ORHAN’ın okuduğu türküyü anlamasam da, yüreğim dağlanmış ve “ne anladın da neye ağladın” diyerek zaten canımı sıkan sulu gözlülüğümden kendime kızdım o anda…
Sonradan bir gazete de okuduğumda ise anladım ki anlamasak da acının dili BİRdir Çünkü Dotmam Kürtçe amcakızı demektir ve ‘O’ ölen eşinin DOTMAN’ıdır
İşte bu yüzden Trt ŞEŞ, Dünya DÜŞEŞ, ben yine YEK…

Not: ŞEŞ -6- (TRT) DÜŞEŞ çift -6- (ABD-İSRAİL) YEK -1- (BEN)

35
Edebiyat / Ne kadar yeni bir yıl
« : Ocak 05, 2009, 18:37:37 ös »
Yeni bir yılı daha uğurladık.
görüyorum ki çoğu insan bunun sevinci içersinde kendini kırmızıya müziğe ve dansa vermiş çılgınca eğleniyor. Yeni yıl yeni umurlar yeni sevinçler.... pehhhhh

Cem Yılmazın belkide en mantıklı cümlesidir. "Sen bunu 87de de söylemiştin"
yıllardır dilimize düşen bu cümle görüyorum ki kalbimizin yörüngesine bile uğramıyor.
Haberlerde gazetelerde dergilerde hep karamsarlık senaryoları.
James bond filmlerinden kalma arka plan müzikli haber dosyaları.
her gün kan
hergün can gidiyor.

Biz napıyoruz.
Kırmızıyı alabildiğince dost edinmişiz.
Vatana millete hayırlı olsun. Filistin kırmızının hasını tanıdı.
Bizim medyamız hala kırmızı bilmem e giyersek uğur getirirmiş haberleriyle sanki dalga geçercesine haberlerine devam ediyor.
-İyi tamam da o zaman izleme kardeşim
diyeceksiniz.
Peki ben izlemedim.
bunları izleyen milyonların kalp medeniyet kültür erezyonları geçirmeyeceğini kim söyleyebilir ki.

36
Konu Dışı / orda saat kaç
« : Ocak 05, 2009, 11:39:49 öö »
http://www.timeanddate.com/worldclock/full.html

Dünya şehirlerinde şu anda saat kaç merak ediyorsanız

Sayfa: 1 2 [3]