Mayıs 14, 2024, 04:56:08 öö

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - fıfat2

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 14
31
Sen bana sorumun cevabını yazmadın ki. Neyse tamam boşver.
Alıntı yapan birine üstelikde kaynağı nereden temin edebileceğini yazan birine hala kaynak soruyorsan gerçekten boşver bencede en iyisi bu.

32
Ya tamam topluyodur da hani nerde diyorum bende. Çıkıntılık için değil merak ettiğim için.
Yok Estağfurullah bir insan kaynak istemekle asla hata etmiş olmaz sen doğru birşey yaptın

Konu hakkıdaki belgeleri ise şöyle açıklayabiliriz 1900 lü yıllardan önce herhangi hanedana mensup olmayan kişilerin çocukluk ve gençlik leri hakkında çok fazla yazılı belge yoktur ancak böyle bir soydan gelmeyipde büyük işler başaran(Atatürk gibi)insanlarda vardır ve bunlarında biyografileri için bilgiler lazım gelmektedir bu bilgiler ise ancak o kişilerin günlüklerinden veya yakın çevrelerine anlattıklarından veya yakın çevrelerinin çocuklarına yani ikinci nesile anlattıklarından elde edilmektedir(Tabi bu durum her bilgi için geçerli değil örneğin Atatürk ün kaç yılında hangi ayda doğduğu bilinmiyor)

33
Peki bu yazılanların kanıtı nerede? 1. el kaynaklar şunlar bunlar falan.
Yazı benim olmadığı için doğal olarak herhangi bir kaynak veremem ancak konuyla ciddi olarak ilgileniyorsan Mustafa Armağan a ulaşabilirsin(Ulaşması kolay bir yazardır) ancak şu kadarını söyleyeyim Mustafa armağanın daha önce birkaç kitabını okumuş biri olarak söylüyorum Mustafa Armağan Kaynaksız yazı yazmaz adam acayip şekilde belge topluyor



34
Fifa 12 / Ynt: Ucuza Orjinal Fifa 12 Fırsatları
« : Eylül 29, 2011, 16:00:28 ös »
Beyler merakdan soruyorum dvd lazım diyen arkadaşlara bu dvd niçin lazım dvd ile alınca satması kolay mı oluyor.

35
Fifa 12 / Ynt: FIFA 12 yavaş çalışıyor...
« : Eylül 29, 2011, 15:54:06 ös »
sorunum çözüldü, oyunu D'deb C'ye olmak üzere baştan kurdum şu anda düzgün çalışıyor..ne alaka anlamadım yannız..
Pc nizin ısınmış olmasından veya yüklediğiniz sürücüde disk in dağılmış(Bknz:Disk birleştirme)olmasından kaynaklanıyor olabilir bir keresinde çalışmayan bir oyun(daha önceden çalışıyordu)disk birleştirme sonrası çalışmaya başlamıştı belkide yanlış kurulumdan kaynaklanıyor da olabilir ama sorun çözülmüş hayırlı olsun.

36
Mustafa ARMAĞAN'ın Yazısı

“Abdülhamid devrinin her 24 saati bin muammayla doludur.” 1930’larda sıkı bir Abdülhamid düşmanı iken 1960’larda tam tersine koyu bir Abdülhamid hayranı olarak karşımıza çıkan yazar Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu’nun bu cümlesi beni çok düşündürmüştür.

Her 24 saatine binbir muammayı doldurmuş bu karmaşık iktidar döneminin kıvrımları arasında saklanmış nice olay ve çehrenin gerçek yüzü, ağır ağır aydınlanmakta.

Anlatacağım olay da, bizzat Mustafa Kemal tarafından en az iki defa dillendirildiği halde, Atatürk’ün resmi biyografilerinde ya geçiştirilmiş yahut da yazıldığı halde dikiz aynamıza bir türlü girememiştir. Bugün vefatının 90. yılında Sultan II. Abdülhamid’i rahmetle anarken, onun “muamma”larından birini daha büyüteç altına alıyoruz.

21 Ekim 1904’te, 24 yaşında Harp Akademisi’nden kurmay yüzbaşı olarak mezun olan Mustafa Kemal, birkaç ay kadar tayinini bekleyecekti. Bir süre sınıf arkadaşı Ali Cebesoyların Kuzguncuk’taki yalısında misafir kalmış, daha sonra yine tayin bekleyen birkaç arkadaşıyla birlikte Beyazıt-Gedikpaşa civarında bir Ermeni’nin apartman dairesini kiralamışlardı. Burada toplanıp memleket sorunlarını görüşürken, kurtuluş için Meşrutiyet yönetiminin geri getirilmesinin şart olduğu, bunun için de ordunun Saray’ı sıkıştırması gerektiği üzerinde görüş birliğine varmışlardı. Bu amaçla her biri atanacakları yerlerde birer örgüt kuracak, sonra da şubeleri birleştirip hükümet üzerinde baskı kuracaklardı.

Ne var ki, Abdülhamid’in meşhur hafiye örgütünün içlerine sızacağını hesaplayamayacak kadar toydular o sırada.

Toplantılar olanca hızıyla sürerken günün birinde subayken ordudan atılmış Fethi Bey adlı birisini aralarına almak gafletinde bulunurlar. Başlangıçta “örgüt” adına epeyce yararlılıkları görülen Fethi Bey, günün birinde kendilerine yeni bir arkadaşın daha katılmak istediğini bildirir. Önce sözü edilen arkadaşı görmeleri gerektiğini söylerler ve Galata Köprüsü civarında bir kahvede buluşmaya karar verirler. Ancak gelmesi beklenen yeni ‘arkadaş’, Abdülhamid’in has adamlarından Zülüflü İsmail Paşa’nın yaverinden başkası değildir ve yanında bir sürü jandarma da getirmiştir! Meğer acıyarak yanlarına aldıkları Fethi Bey, bir hafiye ve konuştukları her şeyi günü gününe Abdülhamid’e bildirmekte değil miymiş!

İşte bu baskınla Mustafa Kemal, Ali Fuat ve Fethi Okyar da aralarında olmak üzere “gizli örgüt”ün bütün elemanları jandarmalar tarafından yakalanarak hapse atılır.

Bundan sonrası daha da ilginçtir. Çünkü Yüzbaşı Mustafa Kemal, Abdülhamid’in yaşadığı Yıldız Sarayı’nın mabeyn dairesine götürülüp gizli örgüt kurmak, bu amaçla para toplamak, gazete çıkarmak ve toplantılar yapmaktan sorguya çekilmiştir. Kendisi hatıralarında ‘aylarca’ hapiste kaldığını söylese de, tutukluluğunun en fazla iki ay sürdüğünü biliyoruz. (Mezuniyeti 21 Ekim’de, Şam’a tayini ise 11 Ocak’tadır.)

Asıl şüpheyi davet eden nokta, bir Ermeni’nin evinde kalmaları ve Jön Türklerin yasak yayınlarını takip etmeleriydi. O günlerde Ermenilerin Sultan’a bir suikast düzenleyeceklerine dair haberler alınıyordu; Saray’a, Ramazan’ın 15’inde Hırka-i Şerif’i ziyaret edecek olan Abdülhamid’e bombalı bir saldırı düzenleneceği ihbarı yapılmıştı. Padişah, Beyazıt civarından arabayla geçecekti ve onların bu güzergâhta bir ev tutmuş olmaları şüpheyi daha da artırmaktaydı. Nitekim bu ihbar, 6 ay kadar sonra, Mustafa Kemal ve arkadaşları aklanıp Şam’a gönderildikten sonra Ermeni teröristlerin elinde gerçek adresini bulacaktı (21 Temmuz 1905, Bomba Olayı).

Yıldız Sarayı Mabeyn Dairesi’ndeki sorgulama sırasında bizzat Abdülhamid’in sorgu odasına kadar geldiği ve görünmeyen bir yerde Mustafa Kemal’in cevaplarını dinlediği rivayeti, ta 1931 yılında liseler için hazırlanan “Tarih” kitabından beri dillerdedir ama Atatürk’ün kendisi bize bundan hiç bahsetmemiştir. Annesi Zübeyde Hanım’ın mezarı başında Ocak 1923’te yaptığı konuşmada, şunları söylediğini biliyoruz:

“Hayata ilk hatveyi [adımı] atıyordum. Fakat bu hatve hayata değil, zindana tesadüf etti. Hakikaten bir gün beni aldılar ve idare-i müstebidenin [istibdat yönetiminin] zindanına koydular. Orada aylarca kaldım. Validem bundan ancak mahpesten çıktıktan sonra haberdar olabildi. Ve derhal beni görmeye şitap etti [koştu]. İstanbul’a geldi. Fakat orada kendisiyle ancak üç beş gün görüşmek nasip oldu. Çünkü tekrar idare-i müstebidenin hafiyeleri, casusları, cellatları ikametgâhımızı sarmış ve beni alıp götürmüşlerdi. Validem ağlayarak arkadan beni takip ediyordu. Beni menfama götürecek olan vapura bindirilirken benimle görüşmekten men edilen validem gözyaşlarıyla Sirkeci rıhtımında elemler ve kederler içinde terk edilmiş bulunuyordu.”

Annesinin ağlamaktan gözlerinin zayıfladığını söyleyen genç Mustafa Kemal, yine de ucuz kurtulmuş sayılırdı. Eğer Serasker Rıza Paşa araya girip de Sultan’ı, onların gençliklerine uyup bir hata işlediklerine ikna etmemiş olsaydı, rejimi değiştirmek için gizli örgüt kurmaktan tutuklanmaları ve askerlikten atılmaları işten bile değildi.

Velhasıl, “yıldızın parladığı anlar”dan birindeydi. Günün birinde bugünkü İstanbul Üniversitesi merkez binasında İsmail Hakkı Paşa, Padişah’ın kararını kendisine şöyle bildirecekti: “Şimdiye kadar büyük yeteneklere sahip olduğunu gösterdin… Ama öte yandan, kendinin ve üniformanın şerefini lekelemiş durumdasın… Siyasete ve Padişah’ınıza karşı vatan hainlerinin yıkıcı propagandasına karıştın. Arkadaşlarını da aynı şeyi yapmaları için teşvik ettin. Buna rağmen Efendimiz merhamet göstermeye karar verdi. Ve seni affetti. Yalnız tayin beklediğin Edirne ve Makedonya’ya değil, Şam’a gönderileceksin.”

Mustafa Kemal’in çok yıllar sonra, “Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı” adlı kitabıma da aldığım “Abdülhamid yönetiminin her şeye rağmen hoşgörülü olduğu” yolundaki sözlerinin kaynağı bu af olayı olsa gerek.

Atatürk bu sözü söylediği sırada, İzmir suikastı teşebbüsünden sonra en yakın silah arkadaşlarının idamla yargılandığını mı hatırlamıştı dersiniz?



Arkadaşlar baştan söyleyeyim ben ne Atatürk düşmanıyım nede Kemalist im bu nedenle lütfen böyle ithamlarda bulunmayın sonuçda Tarih yaşanmış olaylardan ibarettir ve bu olayların yaşanmasının sorumlusu ben değilim.

37
Konu Dışı / Ynt: Şu an ne dinliyorsunuz qnq'lar ?
« : Eylül 29, 2011, 14:33:04 ös »

38
Konu Dışı / Ynt: Şu an ne dinliyorsunuz qnq'lar ?
« : Eylül 29, 2011, 14:31:26 ös »
Kesha-Blow
Kesha güzel hatun ama makyajla kendini mahvediyor

41
Futbol ve Diğer Sporlar / Ynt: UEFA: Trabzon Etkiliyor
« : Eylül 28, 2011, 22:29:34 ös »
Maçın adamı adrian veya halildi ama malesef bazı gazeteler colman ı ön plana çıkardı yazık.

42
Konu Dışı / Ynt: Satılık Ps2(Bol ss)
« : Eylül 21, 2011, 16:45:37 ös »
Dersler sürünüyor programlama falan.
Yani hocalar dersi iğrenç mi anlatıyor.

43
Konu Dışı / Ynt: Satılık Ps2(Bol ss)
« : Eylül 21, 2011, 15:01:22 ös »
Zor çok zor bizim sınıf dağıldı geçen sene.
Niye dağıldı alan seçimi mi disiplin kurallarımı yoksa okuldan ayrılmamı yaşandı

44
Konu Dışı / Ynt: Satılık Ps2(Bol ss)
« : Eylül 21, 2011, 10:19:24 öö »
Okulla alakası yok pek dilimin ama lise 2 de gördük. Ama lise 3 te olacağını sanmıyorum. Meslek liselerinde 1. sınıf hazırlık ve bölüm seçimi yani notuna göre bölüm seçiyorsun. 2. sınıfda meslek dersleri görmeye başlıyorsun ama öss sınavına girme ihtimalin için sınavda çıkabilecek dersleri görüyorsun. 3. Sınıfta nerdeyse tamamen meslek olacak diye biliyorum. 4. Sınıf 3 gün okul 2 gün staj şeklinde.
Bilişim bölümü güzelmi bende gitmeyi çok istiyordum ancak baya uzakta bir şehirde kazanmıştım ve yükseltmede kendi şehrimde bir okul çıktı ama aklımda hep bilişime gitsem nasıl olurdu sorusu kaldı.

45
Konu Dışı / Ynt: Satılık Ps2(Bol ss)
« : Eylül 20, 2011, 17:30:02 ös »
Hepsini yapamazsın ingilizcenin kendine göre kelime oyunları vardır. Yabancı dilde atasözleri araştırmalısın çevirme programı kullanma kesinlikle.
İşim baya zor anlaşılan

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 14