Hasan geçen yýl dokuz yaþýndaydý. Bir gün evlerinin arkasýndaki bahçede bir tavþan gördü. Tavþan kaçmadý Hasan’dan. Hasan tavþaný sevdi, tutup kaldýrmak istedi. Tavþan çok aðýrdý, hem karný þiþti. Belli ki yakýnda yavrulayacaktý. Babasý yoktu Hasan’ýn. Beþ yýl olmuþtu, aralarýndan ayrýlýp bu dünyada onlarý yalnýz býrakýþý. Anasý evlere temizliðe gidiyor, öyle geçiniyorlardý.
Aradan on beþ gün geçti ki tavþan dört tane yavruladý. Bir ay sonra anne tavþan ortadan kayboldu. Hasan bir süre sonra anne tavþaný unuttu ve bütün sevgisini yavru tavþanlara verdi. Günler günleri, aylar aylarý kovaladý. Artýk yavru tavþanlar büyümüþ, kocaman birer tavþan olmuþlardý.
Günlerden bir gün Hasan’ýn annesi Hacer haným þiddetli bir gribe yakalandý. Evde yorgan-döþek yatýyor, devamlý olarak doktor, ilaç diye sayýklýyordu. Doktor paraya gelirdi, ilaç parayla alýnýrdý. Kýyýda-köþede biraz paralarý olsaydý, ama hiç paralarý yoktu. Hasan saða-sola bakýndý. Sandalye, masa,vazo, tabak, halý gibi eþyalarý satsaydý, satsaydý ama eþyalarýn çoðu eskiydi, hem kim para verip alýrdý. Nitekim yoldan geçen bir eskiciye masayla sandalyeyi satmaya kalkmýþ ama eskici para etmez onlar demiþti.
Annesinin hastalýðýnýn beþinci gününün gecesi, Hasan rüyasýnda kendisini evin bahçesinde otururken görüyordu. Tavþanlar da kafesteydi. Birden kafesin kapýsý açýldý ve tavþanlar koþarak Hasan’ýn yanýna gelip, Hasan bizi sat, annen kurtulsun, dediler ve koþarak uzaklaþýp geri dönerek Hasan’ýn yanýna gelip, Hasan bizi sat annen kurtulsun, dediler. Bu böyle birkaç dakika devam etti. Daha sonra uyanan Hasan sabaha kadar aðladý. Erkenden kalkan Hasan yüzünü yýkadý, elbiselerini giydi. Baktý öbür odada annesi hasta yataðýnda uyuyordu. Baygýn gibiydi. Hasan omuzlarýný arkaya doðru gerdi, göðsünü kabarttý, baþý dimdikti. Odasýndaki büyükçe karton kutuyu aldý. Bahçeye çýktý. Kafesteki tavþanlarý kutuya koydu. Yolda yürürken hiç aðlamýyordu, Hasan aðlayamýyordu. O gece saatlerce aðladýðý için göz pýnarlarý kurumuþtu.
Hasan pazar yerinde bir köþeye içinde dört tavþanýn bulunduðu karton kutuyu býraktý. Vakit erken diye ortalýk tenhaydý. Geçen saatlerle birlikte tavþanlara müþteri çýkardý. Akþamüstü olmuþtu, artýk hava kararýyordu. Hasan mecbur kaldýðý için çok ucuza tavþanlarý bir adama sattý. Annesi evde ölümcül hastaydý, ilaç içmesi lazýmdý. Hasan en yakýn eczaneden, eczacýya durumu anlatýp, birkaç tane grip ilacý aldý. Parasý kalmamýþtý, doktor çaðýramýyordu. Hasan hýzlý adýmlarla eve doðru yöneldi. Eve vardýðýnda annesinin soðumuþ cesediyle karþýlaþtý.