Nisan 24, 2024, 22:41:01 ös

Gönderen Konu: Cahit SITKI TARANCI  (Okunma sayısı 5786 defa)

Çevrimdışı okanbjk74

  • Daimi Üye
  • İleti: 2999
  • Karma: 11
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Cahit SITKI TARANCI
« : Ekim 23, 2008, 22:00:26 ös »
Cahit Sıtkı Tarancı Asıl adı Hüseyin Cahit (d. 2 Ekim 1910, Diyarbakır-ö. 13 Ekim 1956, Viyana)

2.Ekim.1910 yılında Suriçi Cami Kebir Mahallesi 3 nolu evde dünyaya gelen Cahit Sıtkı Tarancı'nın çocukluk ve gençlik yıllarının bir bölümü bu tarihi evde geçmiştir.Cahit Sıtkı Tarancı Diyarbakır'ın soylu ailelerinden olan Pirinçcizadelerdendir. 2 Ekim 1910 yılında dünyaya gelen Tarancı'nın Babası Bekir Sıtkı, annesi Arife hanımdır. İlk tahsilini Diyarbakır'da tamamladı. Daha sonra Orta öğrenimi için İstanbul'a gönderilerek, Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi'ne yazıldı.Burada dört yıl okuduktan sonra Galatasaray Lisesinde tamamladı (1931).Sonra Istanbul'da Mülkiye Mektebi'nde (1931-1935) ve Yüksek Ticaret Okulu'nda okudu. Yüksek öğrenimini tamamlamak için Paris'te Sciences Politiques'te sürdürdü (1938-1940). Öğrenimi sirasinda Paris Radyosu'nda Türkçe yayinlar spikerligi yapti.

2. Dünyü savaşı nedeniyle Türkiyeye döndü.1944 yilindan baslayarak Ankara'da Anadolu Ajansi, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Çalisma Bakanligi'nda çevirmen olarak çalisti. 1951 de Cavidan Tınaz'la evlenir.1954'te ağır bir hastalığa yakalandı felç geçirdi. Türkiye'de tedavisi sonuç vermeyince Viyana'ya götürüldü. 13 Ekim 1956'da orada bir hastanede öldü. Ankara'da toprağa verildi.
'Sanat için sanat' ilkesine bağlı kaldı. Ona göre şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır. Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır. Açık ve sade bir üslubu vardır. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları, derin, karışık ve şaşırtıcı değildir. Uzak çağrışımlara ve hayal oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere başvurmuştur.

Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer vermiş, nedense hep ölümün üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de şiirlerine konu olmuştur. Fransiz sairlerinden, özellikle Baudelaire ve Verlaine'den etkilenmistir.

Şairin önemli kitapları arasında "Otuzbeş Yaş", "Ömrümde Sükut", "Düşten Güzel" ve "Ziya'ya Mektuplar" sayılabilir.

1946 Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışmasında ödül aldı.
"Belki 8.sınıfların işine yarar  :) )

Çevrimdışı jesterone

  • Daimi Üye
  • İleti: 8844
  • Karma: 44
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cahit SITKI TARANCI
« Yanıtla #1 : Ekim 23, 2008, 22:01:20 ös »
Bu muydu ödevin ? xD
Eline sağlık. :)

Çevrimdışı okanbjk74

  • Daimi Üye
  • İleti: 2999
  • Karma: 11
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: Cahit SITKI TARANCI
« Yanıtla #2 : Ekim 23, 2008, 22:07:38 ös »
KARASEVDA
Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür dönedolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir.

Buda bir şiiri. ;)
Evet Jester şiir ile birlikte hepsini yazdım xD

Çevrimdışı jesterone

  • Daimi Üye
  • İleti: 8844
  • Karma: 44
    • Profili Görüntüle
Ynt: Cahit SITKI TARANCI
« Yanıtla #3 : Ekim 23, 2008, 22:09:41 ös »
Allah MEB'nın ne hâli varsa versin . . !

Çevrimdışı okanbjk74

  • Daimi Üye
  • İleti: 2999
  • Karma: 11
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: Cahit SITKI TARANCI
« Yanıtla #4 : Ekim 24, 2008, 18:10:39 ös »
"AMİN" diyorum. xD