Mayıs 03, 2024, 04:28:22 öö

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - utku-ht

Sayfa: [1]
1
Edebiyat / Emperyal Oteli - Atilla İlhan
« : Ağustos 15, 2008, 11:16:55 öö »

ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var

emperyal otelinde bu sonbahar
bu camların nokta nokta hüznü
bu bizim berheva olmuşluğumuz
bir nokta bir hat kalmışlığımız
bu rezil bu çarşamba günü
intihar etmiş kötümser yapraklar
öksürüklü aksırıklı bu takvim
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var

sesleri liman sislerinde boğulur
gemiler yorgun ve uykuludur
sabahtır saat beş buçuktur
sen kollarımın arasındasın
onlar gibi değilsin sen başkasın
bu senin gözlerin gibisi yoktur
adamın rüyasına rüyasına sokulur
aklının içinde siyah bir vapur
kıvranır insaf nedir bilmez

otelin penceresinde duracaktın
şehri karanlıkta görecektin
karanlıkta yağmuru görecektin
saçların ıslanacak ıslanacaktı
kış geceleri gibi uzun uzun
tek damla gözyaşı dökmeksizin
maria dolores ağlayacaktı
istanbul'u yağmur tutacaktı
bütün bir gün iş arayacaktım
sana bir türkü getirecektim
kulaklarımız çınlayacaktı

emperyal oteli'nin resmini çektim
akşam saçaklarından damlıyordu
kapısında durmanı söylemiştim
yüzün zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
asmalımesçit'teki rum kemancı
böyle rüzgarsız kalmışlığımız
bu bizim çektiğimiz sancı
el ele tutuşmuş geziyordu
gazeteler cinayeti yazıyordu
haliç'e bir avuç kan dökülmüştü

emperyal oteli'nde üç gece kaldık
fazlasına paramız yetmiyordu
gözlerin gözlerimden gitmiyordu
dördüncü gece sokakta kaldık
karanlık bir türlü bitmiyordu
sirkeci garı'nda sabahladık
bilen bilmeyen bizi ayıpladı
halbuki kimlere kimlere başvurmadık
hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
hiç kimse elimizden tutmuyordu
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün
.

2
Konu Dışı / Sonu Olmayan Fıkra
« : Haziran 26, 2008, 07:16:15 öö »
Patron Sekretere : Bir haftalığına iş için yurtdışına çıkacağız. Ona göre hazırlan.
Sekreter kocasını arar :
Patronla bir haftalığına yurtdışına çıkacağız. Sen başının çaresine bakarsın.
Kocası sevgilisini arar :
Karım bir haftalığına yok. Bu haftayı beraber geçirelim.
Sevgili Özel ders verdiği minik çocuğu arar :
Bu hafta sana ders veremicem. Gelmene gerek yok.
Minik çocuk Dedesini arar :
Dedecim. Bu hafta dersim yok. Öğretmenim yok.Bu haftayı beraber geçirelim.
Dede (1.bölümdeki patron olur) sekreterini arar:
Bu haftayı torunumla geçireceğim. Gezimiz iptal oldu. Gidemicez.
Sekreter kocasını arar :
Gezimiz iptal oldu. Gidemicez.
Koca sevgilisini arar :
Bu hafta beraber olamıcaz. Karımın gezisi iptal oldu.
Sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar:
Bu hafta sana ders verebileceğim. İşlerim iptal oldu.
Minik çocuk Dedesini arar :
Dedecim. Öğretmenimin işleri iptal oldu. Bu hafta beraber olamıcaz. Çok üzgünüm.
Dede sekreterini arar :
Merak etme. Bu hafta yurt dışına çıkabileceğiz. Hazırlıklarını yap...
eeee?....

3
Konu Dışı / acayip komik Fıkra
« : Haziran 20, 2008, 11:23:22 öö »
Bunu internette bulmadım, bi arkadaşımdan duydum tahminen birçok kişi bilmiyordur bu fıkrayı
buyrun kopun :D

Adamın biri işinden çıkmış arabasıyla evine doğru gitmektedir. Aniden araba durur ve bizim adam da pek anlamaz arabadan. Şiddetli bir şekilde yağan kar fırtınası nedeniyle tir tir titremektedir. Bu sırada 50-60 metre uzaklıkta bir bayan tam evin kapısını açacakken bu adamı görür ve yanına gelir. kadın bir geceliğine damın kalmasına izin verir. Adam haliyle bu duruma çok sevinir, kalcak bir yer bulmuştur. Kadın onun salonda kalabileceğini söyler adam da büyük bir mutlulukla kabul eder. Saat 12 civarlarında adam kadının odasının kapısını açar. Kadın yerinden zıplar. Siz burada ne arıyorsunuz der, adam yalnız uyumaktan korktuğunu anlatır. Adam yerde yatmaya razıdır ve kadın da peki öyle olsun der. Adam 1 saat sonra kadını tekrar rahatsız eder. Adam ben yanımda bir olmadan uyuyamıyorum, küçüklüüümden beri annemin yanında uyuyurum der. kadın'a artık sıkıntı gelir ve kabul etmek zorunda kalır. saat gecenin 3'ünde adam kadını uyandırır ve son bir istekte bulunur. rica etsem acaba başparmağımı göbek deliğnize soka bilir miyim ?
kadın nerdeyse çıldıracaktır. Uykusu mahvolmuştur. Adama izin verir.  Sabah kalktıklarında kahvaltıda :
kadın- biliyor musunuz dün başparmağınızı soktuğunuz yer göbek deliğim değildi
adam- zaten soktuğum şey de baş parmağım değildi

:D:D



 

4
Konu Dışı / kısa bir fıkra
« : Haziran 20, 2008, 08:24:50 öö »
internette karşılaştığım küçük bir fıkrayı sizlerle paylaşmak istyorum
Bir gün İdris Temel'e demiş ki
-Ula Temel, sağa bi sori soracağum ama pilursan sağa helal olsun.
-Sor Ula..
-De bakayim, oruçli oruçli kaç tane hamsi yiyebilursun?
-Ula punda pilmicek ne var.. 100 tane yerum..
-Yiyemezsun!
-Yerum.
-Yiyemezsun Temel!
-Ula Yerum!
-Temel, oruçli oruçli en fazla 1 tane hamsi yiyebilursun. Gerisini oruçsuz yersun..

Bu cevap Temel'in çok hoşuna gider.. Doğruca Dursun'un yanına gider..

-Tursun, sağa bi sori soracağum ama pilursan sağa helal olsun.
-Sor Ula..
-De bakayim, oruçli oruçli kaç tane hamsi yiyebilursun?
-50 tane yerum..
-Ula Tursun, eğer 100 deseydun çok güzel bi cevap vereceydum..

6
Konu Dışı / kopmaya hazır mısınız
« : Haziran 07, 2008, 18:25:39 ös »
Hiç mi “pozitif” bir şeyler yok diyenlere
 
Adam, kısa bir süre önce ayrıldığı evine telefon açar, bahçıvana sorar:
"Nasıl her şey yolunda mı?"
- Yolunda. Yalnız, küreğin sapı kırıldı onu tamir etmeye çalışıyorum.
- Neden kırıldı?
- Köpeğinize mezar kazarken, zorlamışım, bu yüzden kırıldı.
- Nee! Köpeğim öldü mü?
- Havuza düştü öldü.
- Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; nasıl havuzda olur?
- Ama havuzun suyu boşalmıştı, betona çakıldı; bu yüzden hayatını kaybetti.
- Daha havuzu yeni doldurtmuştum. Neden boşalttınız?
- Biz değil itfaiyeciler boşalttı. Çünkü evdeki yangını söndürmek için ilâve suya ihtiyaç duydular.
- Evde yangın mı çıktı?
- Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla çok sayıda insan geldi.
   Bir sigara izmaritinden kâğıtlar, ardından da perde tutuşmuş. O kalabalıkta farkına varamadık.
- Annem nasıl öldü? Sapasağlamdı.
- Haklısınız. Biz de şaşırdık ama, sizin yatak odanıza bir şey bakmaya girmiş.
  Yatakta karınızla en yakın arkadaşınızı görünce kalbine inmiş.
- Yahu hiç pozitif bir haber yok mu? Bunaldım.
- Olmaz olur mu? Var. Gecen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya..
   İşte onun neticesi pozitif çıktı  :)

7
Konu Dışı / fıkra
« : Haziran 06, 2008, 15:16:43 ös »
Afacan çocuğun doğum günüdür ve annesinden bir kırmızı bisiklet
ister. Annesi de ona bisikleti hak etmediğini ve hazreti İsa'ya
günahlarını itiraf ettiği bir mektup yazmasını söyler.
Çocuk odasına gider ve başlar yazmaya...
'Mukaddes isa hazretleri, hep yalan söylediğim için affedin. Söz
veriyorum bir daha olmayacak. Bugün benim doğum günüm ve sizden bir
kırmızı bisiklet istiyorum'.
Çocuk yazmayı bırakır ve sonra mektubu yırtar atar. Çünkü günahları
o kadarcık değildir. ikinci mektubu yazmaya karar verir.'Mukaddes
İsa hep yalan söylediğim ve annemi dinlemediğim için beni affedin.
Bu bir daha olmayacak. Söz veriyorum. Bu gün benim doğum günüm.
Sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum.'
Ve bu mektubu da yırtar, çünkü bunlarda işlediği bütün günahlar
değildir. Ve başlar üçüncü mektuba. Yine olmaz ve afacan çocuk başka
bir yol denemek için annesinden izin alır ve kiliseye gider. Bunu
gören annesi çok sevinir ve yaramaz oğlunun akıllandığını
sanar. Küçük çocuk kilisede küçük Meryem Ana heykelinin yanına gider
ve sağa sola baktıktan sonra onu çantasına koyar ve eve götürür.
Evde yine odasına çıkar ve İsa'ya son mektubunu yazar,
'Bana kırmızı bisikleti al. Anan elimde rehin.'

8
Teknoloji ve Teknik destek Forumu / pes 2008 replayleri
« : Mayıs 20, 2008, 08:24:32 öö »
arkadaşlar pes 2008'de gallery'e kaydettiğim replayleri oyun dışındayken de izlemek istiyorum, windows media playerla falan
nasıl yapacam yardım eder misiniz

9
Alıntı Konular / komik
« : Nisan 25, 2008, 21:31:25 ös »
vodafone reklamlarının tayyip erdoğan versiyonu
http://img237.imageshack.us/img237/5236/9212506a104a6cf12063005jy6.jpg

10
Alıntı Konular / Süper fıkra
« : Nisan 25, 2008, 21:22:02 ös »
arkadaşlar buraya en beğendiğimiz fıkraları koyalım :) ilki benden
Mehmet ile Zehra,

Mehmet ile Zehra öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. Bir gün Zehra
ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler, Mehmet'in annesi akşam
yemeği süresince Zehrayı uzun uzun süzer ve aslında Zehranın çok alımlı ve
güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir
boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder. Aklını
okumuşçasına Mehmet annesine der ki: Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol
ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. Akşam yemeğinden sonra Mehmet'in annesi
evine döner.
Aradan bir iki gün sonra Zehra der ki: 'Mehmet, annen bize
yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kâsesini bulamıyorum'.

Mehmet yanıtlar:
'Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir
mektupyazayım.' Oturur ve yazar: Anneciğim, Gümüş çorba kâsesini sen
aldındemiyorum, ama almadın da demiyorum. Fakat konu şu ki: Sen bize
yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kâsesi kayıp. Sevgiler oğlun Mehmet.

Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir: Sevgili oğlum: Zehrayla
yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.Fakat konu şu ki:
Zehra kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kâsesini çoktan bulmuş
olurdu. Sevgiler annen.

11
Alıntı Konular / İlginç Ölümler
« : Nisan 24, 2008, 18:09:39 ös »
1)Suya düşen ay'ın görüntüsüyle kucaklaşarak ölüm

Çinli şair Li Po nun Çin literatür tarihinde iki büyük şiiri vardır.Fakat Li lo hep sarhoş olarak dolaşırdı.Bir akşam Yangtze nehrinde botu ile giderken suya yansıyan Ay'la kucaklaşmak istedi. (701-706


2)Sakallının ölümü

Avusturyalı Hans Steininger Dünyanın en uzun sakallarına sahip insanı olarak meşhur olmuştu.(1.4 metre)Fakat onu meşhur yapan bu sakalları aynı zamanda ölümünede sebep oldu.

1567 de bir gün Hans'ın kasabasında büyük bir yangın çıktı.Hans sakalını toplamayı unuttuğu için sakallarının alev almasıyla dengesini kaybetti.Önce düşüp burnunu kırdı sonrada yaşamını kaybetti

3)Tatlıdan ölmek

İsveç Kralı Adolf Frederick yemeği çok severdi ve bu yüzdende öldü.

1771 de 61 yaşında bir sofrada etler,ıstakozlar,çorbalar,tütsülenmiş etler,şampanya ve ensevdiği tatlıdan 14 tane yadikten sonra ölmüştü.

4)Juriye sunum sırasında ölüm
Sivil savaştan sonra politikacı Clement Vallandigham çok başarılı bir avukat olarak tanınmıştı.
1871 Thomas McGehan 'in mahkemede savunmasını yaparken juriye tabancanın pozisyonunu göstermek isterken kaza ile kendisini vurdu.Teorisi doğruydu ve müvekkili suçsuzdu ama bunu ispatlamak için yaptığı gösteride yaşamını yitirdi..


5)Meslek ölümü
Allan Pinkerton (1819-1884) meşhur Pinkerton detektif ajansını yaratan kişiydi.Suç tahlil teknikleri konusunda çok önemli çalışmaları vardı.Böyle bir araştırma sırasında kaptığı enfeksiyon yüzünden yürürken öldü.

6) Ayakparmağı yüzünden ölüm
Meşhur viski tadımcısı Jack Daniel 1911 de bir sabah işyerine erken geldi.Kasasını açmak istedi fakat şifreyi hatırlayamadı.Kızgınlıkla kasaya tekme attı ve ayakbaşparmağı yaralandı.Buradan kaptığı enfeksiyonla da öldü

7)Bobby Leach ölümden korkmayan bir adamdı.1911 de Niagara şelalerinden bir tüple atlamıştı ve bu gösteriyi defalarca tekrarlamıştı.Fakat bukadar cesur olmasına karşın ölümü çok ironik oldu.
Bir gün New Zelanda da yürürken sokaktan bir portakal aldı.Portakalı soyarken bıçağı elinden kaçırıp ayağını yaraladı.Daha sonrasındada kaptığı enfeksiyon yüzünden öldü.

8-) 1)Zehir 2) Silah atışı 3)Kluplerde dövüşmek 4) Boğulmak ve ölüm
Rus mistik Grigori Rasputin (1869-1916) da ilk olarak on kişi tarafından zehirlendi,fakat ölmedi.Daha sonra tabancayla vuruldu,ölmedi arkasından üç defa daha vuruldu gene ölmedi,inanılmaz dövüldü ve boğulmak istendi ama hiçbirisinde ölmedi.Rasputin en sonunda bir kasabada huzur içinde yaşadı ve eceliyle öldü.

9)Christine Chubbuck Televizyonda intihar eden ilk ve tek haber spikeridir.

1974 de TV programının başlamasından 8 dakika sonra sunucu deprasyona girip şunları söyler. "Kanalın 40 yılında polisin son haberlerini,son kanlı cinayetleri ve renkli yaşamları aktardık.Şimdi bir tanesini daha göreceksiniz.' dedikten sonra tabancasını çıkartıp başına dayayıp kendisini vurarak öldü..

10)Gösteri Güreşçisinin ölümü
İngiliz 'king Kong' lakaplı güreşçi Kirk 1987 de final maçında 'Belly-Splash' yaparken yani zıplayıp rakibinin üstüne düşme hareketini denerken kalp krizi geçirdi. Maçtan önce Kirk arkadaşına Bir gün öleceğini ve bu ölümün ringde olmasını umut ettiğini söylemişti.

11)Helikopter pervanesiyle ölüm
Aktör Vic Morrow Alacakaranlık kuşağı dizisinin çekimleri sırasında sette öldü.Bir helikopter patlama sahnesinde fırlayan pervane aktörün kafasını kopartarak ölümüne neden oldu.Suç dosyası.
İki çocuk aktörde bu sebepden öldüler.Bu olaylardan sonra Amerika'da film setlerindeki güvenlik şartları ve kanunlar çok ağır koşullar getirilerek yenilendi.

Hepsi yaşanmış gerçek olaylar

12
http://www.youtube.com/watch?v=hxZ-5wELSJM
bu adam maçı kazanmak için kaç takla attı izleyin görün :D

13
Alıntı Konular / Ünlülerin en ünlü gafları
« : Nisan 18, 2008, 22:21:51 ös »
1- “Sekiz yıl Özal’a verdiniz, onun iki yılını ananıza verin, o zaman Türkiye şahlanır...” (Tansu Çiller)

2- “Bu çocuk üçünüzden!..” (Erman Toroğlu, Karar Anı adlı programda, karı-koca ve sevgiliye söylüyor)

3- “Birçok arkadaşımın içime girmesine izin verdim, ve ben öyle her arkadaşımı içime alan biri değilimdir...” (Deniz Akkaya)

4- “Şimdiye kadar beraber olduğum erkek arkadaşlarım beni darmadağın etti...” (Gizem Özdilli)

5- “Tangoya başlarken kadınlar sağ ön, erkekler sol arka ayaklarıyla başlar...” (İpek Tuzcuoğlu)

6- “Atatürk yaşasaydı, magazin gazetecileri onun da bir frikiğini yakalardı...” (Nurseli İdiz)

7- “İkinci gol de Boer’un ayağının şeyinden oldu, üçüncü gol gene de Boer’un şeyinden oldu...” (Turgay Şeren)

8- “Bize nasıl kullanıldığını gösterebilir misiniz lütfen?” (Gülgün Feyman, kadınlar için üretilmiş prezervatifi tutarak, üretici firma yetkilisine)

9- Cenab-ı Allah'ı size emanet ediyorum. (Tansu Çiller)

10- “Benim o kültürsüz insanlarla işim olmaz, zaten şimdi ultrasyondan çıktım çok mutluyum...” (Ceylan)

14
Online Oyunlar / Basketsim-basketbol menejerliği
« : Nisan 18, 2008, 21:47:42 ös »
basketsim yeni nesil oyunlardan biridir. son zamanlarda yaygınlaşmış olan menejerlik oyunlarından biridir. Çoğu menejerlik oyunundan farklı olarak basketbol üzerine kurulu oyun.
oyuna kayıt olmak tamamen bedava ve gm'lerden onay gelmesi için günlerce beklemek yok. kayıt olduğunuz anda oyuna giriş yapabiliyorssunuz. yaklaşık 20 dk içinde oyuncularınız takıma ulaşıyor ve bu 20 dk'lik süre içinde 10 tane oyuncunuza kavuşmuş oluyorsunuz. Şansınıza çok güçlü oyuncular gelebilirken diğer taraftan berbat ötesi oyuncular da gelebilir tabiki bu 2 ihtimal de çok düşük. Genelde ortlama düzeyde oyuncular verilir.
Oyunda ilk başta verilen 1M'i dikkatli bir şekilde kullamanız önerilir.
oyunda realdeki olaylar da vardır bunlardan biriside drafttır. Her sezon bir kez yapılır. Katılanın ligin kaçıncı sırada olduğuyla ters orantılı şekilde iyi oyuncular gelir.
Oyunda Türkçe dil seçeneği mevcuttur,
basketsimde ayrıca forumuz vardır birçok yardımsever arkadaş vardır, oyunla ilgili her türlü sıkıntınızı çözmenize yarmcı oluruz.
Oyuna ilkl girdiğiniz sayfa ingilizcedir ama bu profilden değiştirlebilmektir.
kısaca basketsimi anlatmaya çalıştım
adres www.basketsim.com
 

Sayfa: [1]