Ünal Karaman, teknik direktör Mustafa Akçay, yardımcı antrenörler Hami Mandıralı, Turgay Karslı ve Alper Boğuşlu, basın mensuplarıyla bir araya gelerek sohbet etti.
Karaman, geçmişte de bordo-mavili kulüpte görev aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Dün vardık, bugün yine varız. Hizmetin sonu yok. Oyunculara da söylüyoruz, diyoruz ki bugün o taraftasınız yarın bu taraftasınız. Ortada bir Trabzonspor var, değerimiz varsa, bu hepimizin değeri. Gönlümüzün en güzel yerinde nadide bir çiçek gibi koruduğumuz, kolladığımız bir kulübümüz var. Birileri zor diyebilir, zor bir dönemden geçiyor diyebilir. Birileri bizi farklı bir noktada bizi bozma gayreti içerisinde olabilir ama yüreğimiz hepsini kaldırmaya yeter. Yeter ki ben Trabzonsporluyum diyen herkes bu samimiyetimize inansın, bu sese kulak versin."
Transfer döneminde bazı gazetelerde hergün takıma 10 sporcu geldiği, 10 sporcunun da gittiği yönünde haberler yer aldığını dile getiren Karaman, "Ama bize ne gelen var ne giden. Hayali isimlerle hayali zamanlarla lütfen bizi oyalamayın. Camiamıza en iyi hizmeti verme anlamında çabamız, gayretimiz var. Biz oyuncu alacaksak buyurun törenimiz var deriz, çağırırız. Göndereceksek de emekleri için teşekkür eder göndeririz. Zaman bizim için değerli ve bu zamanı kullanmaya gayret ediyoruz. Samimiyetimizden şüphe etmeyin. Biz hatasızız, hata yapmayacağız diyemeyiz çünkü biz aciz bir kuluz" diye konuştu.
-"Jaja, transferi bizi meşgul ediyor"-
Karaman, eski oyuncuları Jaja'nın yeniden transferine ilişkin bir soru üzerine ise şu ifadeleri kullandı:
"Trabzonspor transfer dönemi içerisinde hem oyuncu alma hem de oyuncu verme anlamında tasarrufu başarabilecek yetenekte bir kulüptür ama biz hep bir oyuncuyu konuşur, ona odaklanırsak asıl hedefimizden uzaklaşırız. Bu transfer, gündemimizi gerçekten çok meşgul ediyor. Federasyonun uyguladığı bir yabancı sistemi var, 10 yabancı sınırıyla ilgili, bizim ise 12 yabancı oyuncumuz var. Bizim Jaja'yı gündemimize alabilmemiz için 3 yabancı oyuncu göndermemiz lazım. Onun için hayal üzerine konuşmayayım. Gerçek, somut adımlar atmamız lazım. Öyle bir şey olursa, biz en iyi oyuncuları kendi bünyemize katmaya gayret gösteririz. O zaman sizlerle bunu daha net şekilde paylaşırız."
"Şampiyonluğa oynayan rakiplerinin pahalı transferi üzerinizde bir baskı korku oluşturuyor mu" şeklindeki bir başka sorusu üzerine ise Karaman, şunları söyledi:
"Biz baskı dönemini aştık, çok geride bıraktık. Kendi yaşantımızı böyle biraz geri sararsanız orada direnişi görürsünüz. Aynı şekilde Mustafa hocam da tırnaklarını kazıyarak buraya geldi. Burdaki insanların yüreğini anlatmaya çalışıyorum. Kağıt üzerinde onlar iyi transferler yapıyor gözüküyorlar, kağıt üzerinde onların ciddi paraları var. Biz onlara saygı duyuyoruz, niye rakibimiz diye. Mücadeleye çıktığımız anda teslim olmuş bir Trabzonspor olarak sahaya çıkmayacağımızdan emin olabilirsiniz. Onlar ne kadar şampiyonluk için iddialıysalar en az onlar kadar şampiyonluk anlamında iddialıyız. Bu, kendimize duyduğumuz öz saygımız ve futbolcularımıza duyduğumuz güvenimizden kaynaklanıyor, üzerimizde bir korku ve baskı oluşturmuyor."
Trabzonspor'un büyük bir camia olduğunu söyleyen Karaman, "Her kulüpte olabilecek rutin sorunlar var. Trabzonspor'da yeni sistemin, yeni yönetimin göreve başlamasından dolayı bu fazla dile getiriliyor. Caimaımız bu sorunlarla başa çıkacak yetenekte, donanımda insanlara sahip. Bu camia adına kimse Trabzonspor'un büyüklüğünü tartışır hale gelemeyecek. Trabzonspor birilerinin oyuncağı olmaktan çıkacak, ciddi manada inanan insanların yönettiği Trabzonspor pozisyonuna dönüşecek. Bunun içine oyuncu transferi, menajerler, kısmen teknik ve idari boyuttaki, geçmiş dönemdeki insanlar ve basın olarak kendinizi alabilirsiniz" diye konuştu.
-Fenerbahçe ve Beşiktaş'a verilen cezalar-
Karaman, UEFA'nın Fenerbahçe ve Beşiktaş'a verdiği cezalara ilişkin ise şu görüşlere yer verdi:
"Normalde bu bizim işimiz değil, biz işin teknik boyutuna bakarız. Birey olarak şöyle ifade edeyim, genel kurul pozisyonunda onlarca, yüzlerce kişi çıkıp konuşma yaptı. Hepsine saygıyla bakıyorum, sırtındaki forma ne olursa olsun çünkü oraya çıkan insanlar binler, onbinlere iş imkanı sağlayan insanlar. Önce karşılarında düğmemi ilikleyip teşekkür etmem gerekiyor. Çünkü Türkiye'de birçok aileye evine ekmek, sıcak çorba getirecek imkan verdikleri için. İşin sportif boyutuna baktığımızda sırtındaki forma ne olursa olsun, mendildeki beyazlığı görmek isterim insanlarda. Spor ile ilgilenen insanlarda bu şeffaflık ve dürüstlüğü görmek isterim. Yüce peygamberimizin bir hadisi var, 'Adalet güzeldir fakat liderlerde olursa daha güzel olur' diye. Biz isteriz ki yöneten safında bulunanlar hep adalet çizgisi içerisinde baksınlar, yorumlasın, değerlendirsinler. Ben bir hata yaptıysam gönül rahatlığıyla diyebilirim ki arkadaşlar ben bir hata yaptım, özür dilerim diye. Bana göre Türk sporunda bu şikenin başlangıç döneminde de hata yapan insanlar var, sadece onlar suçlu pozisyonunda değil. Geçmişten gelen bir geleneği devam ettirmeye çalıştılar ama olmadı. Ortaya çıktığı noktada söyleyecekleri belki tek şey vardı, 'özür dileriz'. O Türkiye de milat olurdu bana göre. Biz onu belki başaramadık, bugün farklıbir şeyler konuşuyor oluyoruz. O konuda çok üzüldüğümüzü söyleyebiliriz. Kol kırılır yen içerisinde kalır. Biz kendi içimizde çözebilirdik bunu. Şimdi UEFA'ya taşındı, dünyaya taşındı. Dopinge ne kadar üzülüyorsam bu olaya da o kadar üzüldüğümü ifade etmek istiyorum."
-"Oyuncularımın kalbine giden yolu bulacağım"-
Teknik direktör Akçay da Trabzonspor'daki görevini çok değerli ve kutsal bir görev olarak algıladığını, bu yolculukta hep beraber ilerleyeceklerini söyledi.
Şu anda takımda oyuncu sayısının 29 olduğunu belirten Akçay, "Bunlardan 4'ü kaleci. Trabzonspor, içerisinde bulunduğu şartları efektif hale getirebilecek yapıya sahip. Toplumun bu yöndeki algısının eksik, güvensiz olmasını saygıyla karşılıyorum. Trabzonspor’un şu andaki stratejileri, içerisinde bulunduğu şartlar, beklenenleri veya özlenenleri sunmayabilir ama bunları çözüme kavuşturabilecek ve buradan sağlıklı enerji çıkarabilecek stratejileri biliyor. Görüntü sayısal olarak fazla ama biz onu tekrar enerjiye çevirip, ondan faydalanabiliriz" dedi.
1461 Trabzon'dan 4 oyuncuyu 12 yabancısı olan bir takıma aldıklarını vurgulayan Akçay, "Bu bir cesaret değil midir. Oldum olası Trabzon'un genetik yapısına her zaman inanan biri olarak davranışımızı popilist şekilde yapmayı uygun bulmadım. Meslek yaşantım boyunca bu davranışların dışında oldum. Onun için 53 yaşında buraya ulaşabildim. Sanıyorum çok uzun süre görevde kalırsam herşeyimle bu genetiğin hak ettiği yere gelmesi için çalışacağım. Ömrümün ne kadar olduğunu bilmiyorum ama bunun için ömrümü adayacağım" diye konuştu.
Ortak aklın gizli bir güç olduğunu dile getiren Akçay, şöyle devam etti:
"Oyuncu arkadaşlarımla bunu konuşmaya başladım. Birebir görüşmelerimde hayata geçirmek istediğim bütün teknik ve taktik bilgiler üzerinde yoğunlaşıyoruz. Karşınızdaki ekibi lütfen hafife almayın. Şampiyonlar Ligi'nde bu takım 7 puan topladı. Takımımızdaki oyuncuların pek çoğu kendi milli takımlarında sahaya çıkıyor. Dolayısıyla bu grupla profesyonelce yaklaşımlar göstererek ortak akıl üretme konusunda hiç de zorluk çekeceğimizi düşünmüyorum. Burada önemli olan ilke ve prensiplerimizin karşıdaki grup tarafından algılanmış olmasıdır. Oyuncularımızın bir kısmı kariyerimiz nedeniyle direnç gösterebilir ama sonuçta bir yığın pedagojik silahımız olduğunu söylemeliyim."
"Oyuncularımın kalbine giden yolu bulacağım" diyen Akçay, "Yaklaşık 1,5 aydan beri onların inandığı İncil ile uğraşıyorum. Matta, Luka, Marcos ve Yuhanna İncilleriyle uğraşıyorum. Hayata hangi gözle baktıklarını, inanç sevgilerini hangi seviyede tuttuklarıyla uğraşıyorum. Dolayısıyla onlara ulaşmamın çok zor olacağını sanmıyorum. Bu manevi kısmı ve kalplerine giden yolla ilgili kısım. Diğer teknik ve saha ile ilgili olan kısma gelince ise bilgi birikimim, teknik ve taktik konularda aldığım eğitimlerle onları da değiştireceğime inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Konu: "Rakiplerimiz kadar iddialıyız!" (Okunma sayısı 839 defa)
