1
Tanışma Alanı / Ynt: Mustafa..
« : Aralık 05, 2008, 15:33:40 ös »
bilgisayar mühendisliği düşünüyorum şimdilik ilerde ne olur bekleyip göreceğiz. 
Nisan 20, 2024, 19:03:02 ös
- You are here:
-
FifaDelisi.NET Forum
-
AKSARAYSPOR profili
-
İletileri Göster
- Mesajlar
İletileri Göster
Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
2
Tanışma Alanı / Ynt: Mustafa..
« : Aralık 05, 2008, 11:02:41 öö »
inşallah sende gönlündeki yeri kazanırsın.
6
Alıntı Konular / Ynt: -Aksaray Sözlüğü-
« : Aralık 01, 2008, 16:52:35 ös »
sizde kendi memleketinizinkini yazın biz de onları öğrenelim 
7
Alıntı Konular / -Aksaray Sözlüğü-
« : Kasım 30, 2008, 20:44:02 ös »
-Aksaray Ağzı Sözlüğü-
-Aksaray ağzında zaman ekleri değişik kullanılır ve aradaki en az bir harf yutulur ve onun yerine arkasındaki harf uzun söylenir:
''zabaanan(sabah) aaşamınan(akşam) aaşamaca(akşama kadar)''
K harfi g olarak okunur:
''nöördün gız, gırk (k kelimenin sonunda ise genizden bir K söylenir)''
Bunun gibi daha bir çok harf değiştirilerek söylenir:
''cöp televonu,yörü,...''
-Başka şehirden birine göre sempatik ve bir o kadar da kaba bir ağıza sahibiz.Aksaraylıların sohbeti saatlerce sıkılmadan dinlenebilir.Her konuşma espriyle ve el-kol hareketleriyle süslenir ve bu da sohbete ayrı bir tat katar.
-Aksaray ağzında bazı nesleneler veya yiyecekler markalaşmıştır:
''Tursil (deterjan),milangaz(tüp)..''
patadan:Pat diye
gaşşıgh:Kaşık
gaçıl:Kenara çekil
vızzıghlamak:Boş boş konuşmak
dal:sırt-omuz bölgesi olması lazım =)
aşortmen:Eşofman
ipiii:Epey
anneeeoooovvv!!:Şaşırma ünlemi
zıymak:Bir yerden kaçmak,uzaklaşmak
şarradana:Genellikle suyun çok aktığını belirtmek için kullanılır.
çödürmek : işemek (ilonaşı çödürüyon ortalık yirde)
velesbit: bisiklet
pavkırmak: alevlenmek (kağıdı basıncık zoba pavkırıverdi birden)
dulda: korunaklı (aman diyim arabayı dulda bi yere çek de bişey neyim olmasın)
neyim: falan
zıbarmak: yatmak
heyela: evet doğru
gömçürmek: göçürmek
godagel:işini bırak gel
höörmek:kesik şahinin ekzozundan çıkan sesi anlatmak için kullanılır
homughmak:surat asmak
hömermek:kızmak
dölek dur:efendi ol
kulakçalık:kulaklık
tiyerlik : bere
kiyat : kağıt
ileençe : leğen
ilahna : lahana
gakh : kalk
essah mı? : gerçekten mi?
peşgir : havlu
cullukh : hindi
zoba : soba
öösür : öksür
diynanan : deynek ile
hışır : naylon torba
ikis : x
kölke : gölge
İleonarşi , ilaşi : Ele güne karşı
Dinama: su dinamosu
Motur: traktör
Bek fiyetli: Çok pahalı
Di baam: Söyle bakalım
Höörmek: İşgörmek
O deal ellaam: O değil galiba
Hakget?: Hakikaten mi?
Kötelemek: itmek, vurmak
Kakışmak: kavga etmek
Tosmalamak: Çok yemek yiyince rahatsız olmak.
gayri:artık
toklu:1 yaşındaki koyun
yadeyse:yoksa
savuşturmak:yolcu etmek (geçen bizim dayoğlunu savuşturduk, askere giderimiş de.)
eyov:seslenmek için kullanılır( eyooovv leeeennn...)
mayış:maaş (kaç lira mayış alın ya?)
cara:sigara (ilk ''a'' uzun söylenir)
carı:çabuk
paşaport:pasaport (eskiler kullanır genelde)
şorda:''şurada'' demek yanlış olur.Çünkü daha uzakta bir yer tarif edilir bu kelimeyle..
dotdiri:şalvar
gıyadalamak: aralamak
dörtmek:sürmek (ana şu ekmeğa bi salça dörtüvir.)
parçı:maşrapa
ağpakla: kuru fasulye
kerme: tezek
aspap:giysi
fanile:elbise
firek:domates
gırmızı:domates
abov:şaşma
kiri:eşek yavrusu
keneflik:tuvalet
olçum:çok bilmiş(örnek kullanım: şu sıpa nadar olçum:=)
devrambel,devramber:ay çiçeği
çörten: su oluğu
ellam:sanırım,heralde
pürçüklü:havuç
emi:tembih etmek için kullanılır( ebeyin uçkurunu ilmekle emi)
ilmek: düğüm,bağ
ebe:nine
bıldır:geçen yıl(bıldır alamancılar geldiğinde balık yimiye gitdiydik.)
könbe,kombe: tepside hamurun kabartılarak ve üstüne yumurta sarısı sürülerek yapılan yumuşak ve datlı bi çörek.(”sabah annem kömbe çekerdi bi tepsi yirdim valla güccüken”
bocut:su testisi (tarlıya giderken bi bocut su alalım susarık)
lavgar:çok konuşan,çenesiz(”ürüstem emmi nadar lavgar”,”lavgarlanma gız yimea yakacın”)
çetik:havalı ayakkabı,terlik(küçükken çetik giyerdim,altı ince oluyo ya ayağıma çalı battı 10 gün yürüyemediydim.)
nörüyon: ne yapıyon (olum nörüyon len)
kümpür,battis:patates
çömçe:kepçe
entare:etek
hıyar:salatalık
zerdeli:kaysı
güvarcin,güvencir: güvercin
ibik: gaga
gebeş:şişman
seklem:çuval
heye:evet
zobu:iri yarı
hincik,hinci:şimdi
hedik:kaynamış buğday
zembelek:kapı tokmağı
işlik:gömlek
tınaz: sürülmüş saman
yumuş:hizmet (yumuş buyurmak)
nörüyon irkeem:nasılsın
işdaa,aha:işte orda (len olum kocaa davarı görmüyonnu işdaa orda..)
-
-Şehrimizde kıro tipler meşhurdur.Ve bunların kullandığı arabalar da ''kesik şahin'' olarak nitelendirilir.Bazıları apaçituning diye isimlendirir.Bu araçların sürüş şekli bellidir:
normalde 9:15 pozisyonunda tutulması gereken direksiyon tek elle tutullur ve el en üsttedir.Diğer el ise ya sigarayla ya da teyple meşguldür.Bu araçlar güçsüz olduğu için kızlar görünce anca ara gazı verilip hava atılır ve cırcır ekzozda bunu tamamlar.İç aynada CD asılıdır genellikle.Camlar koyu siyah filmlidir.Bazıları aracın arkasına ''komprosor'' ''kompiresor'' şeklinde yazılar yazıp MERCEDES e özenti yaparlar.Hatta öndeki tofaş logosu sökülüp MUSTANG işareti konulması yine özentidendir.Veee bu araçların değişmez jantı CMS 40 13'' modelidir.100 şahinden 60 ında bu jant vardır .Koltuklar en geridedir ve çok yatırılmıştır.Bundan dolayı koltuğa hiç yaslanmazlar.Eskiden arka lambaya kadın çorabı geçirilirdi fakat bu durum artık aşıldı (!).Askere giden gençler araçlarının arkasına garip sözler yazarlar:''Kral gidiyor tahtı size kalsın''gibi...Aksaray güzel memleket....
-Canım hemşehrilerimin sigara içişi bile farklı! Sigara tutuşu standartdır fakatsigaraya uygulanan kuvvet çok farklıdır.Dipçik ortadan iyice ezilene kadar bastırılır ve dipe kadar içilmeden atılmaz (10 yetimin hakkı var).Atış pozisyonu 2 çeşittir : ya başparmağın üzerinden fırlatılır ya da yere atılıp kösele ayakkabının (iskarpin veya sivriburun) arkasıyla iyice ezilerek zehirlenme işlemi sonlandırılır.
-Aksaray ağzında zaman ekleri değişik kullanılır ve aradaki en az bir harf yutulur ve onun yerine arkasındaki harf uzun söylenir:
''zabaanan(sabah) aaşamınan(akşam) aaşamaca(akşama kadar)''
K harfi g olarak okunur:
''nöördün gız, gırk (k kelimenin sonunda ise genizden bir K söylenir)''
Bunun gibi daha bir çok harf değiştirilerek söylenir:
''cöp televonu,yörü,...''
-Başka şehirden birine göre sempatik ve bir o kadar da kaba bir ağıza sahibiz.Aksaraylıların sohbeti saatlerce sıkılmadan dinlenebilir.Her konuşma espriyle ve el-kol hareketleriyle süslenir ve bu da sohbete ayrı bir tat katar.
-Aksaray ağzında bazı nesleneler veya yiyecekler markalaşmıştır:
''Tursil (deterjan),milangaz(tüp)..''
patadan:Pat diye
gaşşıgh:Kaşık
gaçıl:Kenara çekil
vızzıghlamak:Boş boş konuşmak
dal:sırt-omuz bölgesi olması lazım =)
aşortmen:Eşofman
ipiii:Epey
anneeeoooovvv!!:Şaşırma ünlemi
zıymak:Bir yerden kaçmak,uzaklaşmak
şarradana:Genellikle suyun çok aktığını belirtmek için kullanılır.
çödürmek : işemek (ilonaşı çödürüyon ortalık yirde)
velesbit: bisiklet
pavkırmak: alevlenmek (kağıdı basıncık zoba pavkırıverdi birden)
dulda: korunaklı (aman diyim arabayı dulda bi yere çek de bişey neyim olmasın)
neyim: falan
zıbarmak: yatmak
heyela: evet doğru
gömçürmek: göçürmek
godagel:işini bırak gel
höörmek:kesik şahinin ekzozundan çıkan sesi anlatmak için kullanılır
homughmak:surat asmak
hömermek:kızmak
dölek dur:efendi ol
kulakçalık:kulaklık
tiyerlik : bere
kiyat : kağıt
ileençe : leğen
ilahna : lahana
gakh : kalk
essah mı? : gerçekten mi?
peşgir : havlu
cullukh : hindi
zoba : soba
öösür : öksür
diynanan : deynek ile
hışır : naylon torba
ikis : x
kölke : gölge
İleonarşi , ilaşi : Ele güne karşı
Dinama: su dinamosu
Motur: traktör
Bek fiyetli: Çok pahalı
Di baam: Söyle bakalım
Höörmek: İşgörmek
O deal ellaam: O değil galiba
Hakget?: Hakikaten mi?
Kötelemek: itmek, vurmak
Kakışmak: kavga etmek
Tosmalamak: Çok yemek yiyince rahatsız olmak.
gayri:artık
toklu:1 yaşındaki koyun
yadeyse:yoksa
savuşturmak:yolcu etmek (geçen bizim dayoğlunu savuşturduk, askere giderimiş de.)
eyov:seslenmek için kullanılır( eyooovv leeeennn...)
mayış:maaş (kaç lira mayış alın ya?)
cara:sigara (ilk ''a'' uzun söylenir)
carı:çabuk
paşaport:pasaport (eskiler kullanır genelde)
şorda:''şurada'' demek yanlış olur.Çünkü daha uzakta bir yer tarif edilir bu kelimeyle..
dotdiri:şalvar
gıyadalamak: aralamak
dörtmek:sürmek (ana şu ekmeğa bi salça dörtüvir.)
parçı:maşrapa
ağpakla: kuru fasulye
kerme: tezek
aspap:giysi
fanile:elbise
firek:domates
gırmızı:domates
abov:şaşma
kiri:eşek yavrusu
keneflik:tuvalet
olçum:çok bilmiş(örnek kullanım: şu sıpa nadar olçum:=)
devrambel,devramber:ay çiçeği
çörten: su oluğu
ellam:sanırım,heralde
pürçüklü:havuç
emi:tembih etmek için kullanılır( ebeyin uçkurunu ilmekle emi)
ilmek: düğüm,bağ
ebe:nine
bıldır:geçen yıl(bıldır alamancılar geldiğinde balık yimiye gitdiydik.)
könbe,kombe: tepside hamurun kabartılarak ve üstüne yumurta sarısı sürülerek yapılan yumuşak ve datlı bi çörek.(”sabah annem kömbe çekerdi bi tepsi yirdim valla güccüken”
bocut:su testisi (tarlıya giderken bi bocut su alalım susarık)
lavgar:çok konuşan,çenesiz(”ürüstem emmi nadar lavgar”,”lavgarlanma gız yimea yakacın”)
çetik:havalı ayakkabı,terlik(küçükken çetik giyerdim,altı ince oluyo ya ayağıma çalı battı 10 gün yürüyemediydim.)
nörüyon: ne yapıyon (olum nörüyon len)
kümpür,battis:patates
çömçe:kepçe
entare:etek
hıyar:salatalık
zerdeli:kaysı
güvarcin,güvencir: güvercin
ibik: gaga
gebeş:şişman
seklem:çuval
heye:evet
zobu:iri yarı
hincik,hinci:şimdi
hedik:kaynamış buğday
zembelek:kapı tokmağı
işlik:gömlek
tınaz: sürülmüş saman
yumuş:hizmet (yumuş buyurmak)
nörüyon irkeem:nasılsın
işdaa,aha:işte orda (len olum kocaa davarı görmüyonnu işdaa orda..)
-
-Şehrimizde kıro tipler meşhurdur.Ve bunların kullandığı arabalar da ''kesik şahin'' olarak nitelendirilir.Bazıları apaçituning diye isimlendirir.Bu araçların sürüş şekli bellidir:
normalde 9:15 pozisyonunda tutulması gereken direksiyon tek elle tutullur ve el en üsttedir.Diğer el ise ya sigarayla ya da teyple meşguldür.Bu araçlar güçsüz olduğu için kızlar görünce anca ara gazı verilip hava atılır ve cırcır ekzozda bunu tamamlar.İç aynada CD asılıdır genellikle.Camlar koyu siyah filmlidir.Bazıları aracın arkasına ''komprosor'' ''kompiresor'' şeklinde yazılar yazıp MERCEDES e özenti yaparlar.Hatta öndeki tofaş logosu sökülüp MUSTANG işareti konulması yine özentidendir.Veee bu araçların değişmez jantı CMS 40 13'' modelidir.100 şahinden 60 ında bu jant vardır
.Koltuklar en geridedir ve çok yatırılmıştır.Bundan dolayı koltuğa hiç yaslanmazlar.Eskiden arka lambaya kadın çorabı geçirilirdi fakat bu durum artık aşıldı (!).Askere giden gençler araçlarının arkasına garip sözler yazarlar:''Kral gidiyor tahtı size kalsın''gibi...Aksaray güzel memleket....-Canım hemşehrilerimin sigara içişi bile farklı! Sigara tutuşu standartdır fakatsigaraya uygulanan kuvvet çok farklıdır.Dipçik ortadan iyice ezilene kadar bastırılır ve dipe kadar içilmeden atılmaz (10 yetimin hakkı var).Atış pozisyonu 2 çeşittir : ya başparmağın üzerinden fırlatılır ya da yere atılıp kösele ayakkabının (iskarpin veya sivriburun) arkasıyla iyice ezilerek zehirlenme işlemi sonlandırılır.
8
Konu Dışı / Ynt: bu ziyaretçiler gerçek mi ya :D ?
« : Kasım 24, 2008, 15:09:48 ös »
ziyaretçi kendimiz oluyoruz. ben kendi profilime bakıyorum sonra çıkıp konu dışı bölümüne giriyorum mesala ziyaretçi benim profilime bakıyor olarak gözüküyor.
9
Konu Dışı / Ynt: adminler - yolcu03200 arkdaşımızın konusu ;)
« : Kasım 23, 2008, 10:23:13 öö »
admin ne diyorsa o olur o kadar
10
Konu Dışı / Ynt: forum takıntıları
« : Kasım 21, 2008, 18:58:50 ös »
15-20 dk bir kim neredeye bakarım sürekli jesterone ile orda karşılaşırız
11
Edebiyat / Ynt: İstiklâl Marşı
« : Kasım 15, 2008, 18:44:33 ös »
ya ben oranın isteğe bağlı okunduğunu ilk defa duydum ve garibime gitii biraz.şu yönden doğru olabilir müslüman olmayan biri türk olduktan sonra okumayabilir ama istiklal marşının bir çok yerinde imanla ilgili kısım var yani o yüzden biraz garip.(Hakkıdır, hakka tapan milletimin istiklâl) mesala burayı okulda okuyoruz müslüman olmayanın burayıda okumaması gerekir o zaman.bence okunuyodur orası da.
12
Konu Dışı / Ynt: ÖSS'de fizik azaldı coğrafya arttı mat2 ye analitik eklendi..
« : Kasım 12, 2008, 15:27:24 ös »
ben 90 doğumluyum 4 yıl boyunca analitik dersim olmadı ama analitik soruyorlar.( gerçi ilk sene hazırlıktı 20 saat ing 4 saat almanca ile geçti ve 4 sene boyunca sadece bizim dönem almanca gördü.)keşke 3 sene okusaydım liseyi 
13
Konu Dışı / ÖSS'de fizik azaldı coğrafya arttı mat2 ye analitik eklendi..
« : Kasım 10, 2008, 22:39:28 ös »
ÖSS'de fizik azaldı coğrafya arttı
10 Kasım 2008 Pazartesi 19:09
ÖSS sorularının kapsamları değişti. Fizik soruları daha az ama coğrafya soruları arttı. Ayrıca analitik matematik de sorulacak;
Ortaöğretimde eğitim süresi 4 yıla çıkarılıp, haftalık ders çizelgesinde değişiklik yapılınca Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı 2009-ÖSS'deki testlerin kapsamlarını yeniden belirledi
TÜRKÇE, MATEMATİK, SOSYAL 1'DE DEĞİŞİKLİK YOK
ÖSYM'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkçe testindeki “Türkçe'yi kullanma gücü ile ilgili sorular”ın ve Matematik testindeki “Matematiksel ilişkilerden yararlanma gücüyle ilgili sorular”ın yüzde yüz olan payında değişiklik yapılmadı.
Sosyal-1 testinin “Sosyal bilimlerdeki temel kavram ve ilkelerle düşünmeye dayalı sorular” bölümünde de değişikliğe gidilmedi. Bu kapsamdaki sorularda Tarih yüzde 43, Coğrafya yüzde 34, Felsefe yüzde 23 oranında kaldı.
FİZİK AZALDI, BİYOLOJİ VE KİMYA ARTTI
Fen-1 testindeki “Fen bilimlerindeki temel kavram ve ilkelerle düşünmeye dayalı sorular”ın Fizik sorularının payı yüzde 43'den yüzde 33.3'e indirildi, Kimya sorularının payı yüzde 30'dan yüzde 33.3'e, biyoloji sorularının payı ise yüzde 27'den yüzde 33.3'e çıkarıldı.
COĞRAFYA ARTTI
Edebiyat-Sosyal testindeki Psikoloji soruları Sosyal-2 testine dahil edildi. Edebiyat-Sosyal testinin Türk Edebiyatı-Dil ve Anlatım sorularının oranı yüzde 57'den yüzde 67'ye, Coğrafya sorularının oranı yüzde 27'den yüzde 33'e yükseltildi. Bu testteki Coğrafya soruları Türkçe-Matematik alanında okutulan Coğrafya dersinin konularıyla sınırlı olacak.
Sosyal-2 testinin Tarih (Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dahil) oranı yüzde 43'den yüzde 44'e çıkarıldı, Coğrafya sorularının oranı yüzde 23'den yüzde 17'ye, Sosyoloji soruları yüzde 17'den 13'e, Mantık soruları yüzde 17'den yüzde 13'e indirildi. Edebiyat-Sosyal testindeki Psikoloji soruları Sosyal-2 testine alındı. Edebiyat-Sosyal bölümünde yüzde 16 olan Psikoloji sorularının oranı Sosyal-2 testi içinde yüzde 13 olarak belirlendi.
ANALİTİK GEOMETRİ EKLENDİ
Matematik-2 testine Analitik Geometri soruları eklendi. Bu soruların test içindeki oranı yüzde 10 oldu. Bu test içindeki Matematik sorularının oranı yüzde 70'den yüzde 60'a indi, Geometri sorularının yüzde 30'luk oranı aynı kaldı.
10 Kasım 2008 Pazartesi 19:09
ÖSS sorularının kapsamları değişti. Fizik soruları daha az ama coğrafya soruları arttı. Ayrıca analitik matematik de sorulacak;
Ortaöğretimde eğitim süresi 4 yıla çıkarılıp, haftalık ders çizelgesinde değişiklik yapılınca Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı 2009-ÖSS'deki testlerin kapsamlarını yeniden belirledi
TÜRKÇE, MATEMATİK, SOSYAL 1'DE DEĞİŞİKLİK YOK
ÖSYM'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkçe testindeki “Türkçe'yi kullanma gücü ile ilgili sorular”ın ve Matematik testindeki “Matematiksel ilişkilerden yararlanma gücüyle ilgili sorular”ın yüzde yüz olan payında değişiklik yapılmadı.
Sosyal-1 testinin “Sosyal bilimlerdeki temel kavram ve ilkelerle düşünmeye dayalı sorular” bölümünde de değişikliğe gidilmedi. Bu kapsamdaki sorularda Tarih yüzde 43, Coğrafya yüzde 34, Felsefe yüzde 23 oranında kaldı.
FİZİK AZALDI, BİYOLOJİ VE KİMYA ARTTI
Fen-1 testindeki “Fen bilimlerindeki temel kavram ve ilkelerle düşünmeye dayalı sorular”ın Fizik sorularının payı yüzde 43'den yüzde 33.3'e indirildi, Kimya sorularının payı yüzde 30'dan yüzde 33.3'e, biyoloji sorularının payı ise yüzde 27'den yüzde 33.3'e çıkarıldı.
COĞRAFYA ARTTI
Edebiyat-Sosyal testindeki Psikoloji soruları Sosyal-2 testine dahil edildi. Edebiyat-Sosyal testinin Türk Edebiyatı-Dil ve Anlatım sorularının oranı yüzde 57'den yüzde 67'ye, Coğrafya sorularının oranı yüzde 27'den yüzde 33'e yükseltildi. Bu testteki Coğrafya soruları Türkçe-Matematik alanında okutulan Coğrafya dersinin konularıyla sınırlı olacak.
Sosyal-2 testinin Tarih (Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dahil) oranı yüzde 43'den yüzde 44'e çıkarıldı, Coğrafya sorularının oranı yüzde 23'den yüzde 17'ye, Sosyoloji soruları yüzde 17'den 13'e, Mantık soruları yüzde 17'den yüzde 13'e indirildi. Edebiyat-Sosyal testindeki Psikoloji soruları Sosyal-2 testine alındı. Edebiyat-Sosyal bölümünde yüzde 16 olan Psikoloji sorularının oranı Sosyal-2 testi içinde yüzde 13 olarak belirlendi.
ANALİTİK GEOMETRİ EKLENDİ
Matematik-2 testine Analitik Geometri soruları eklendi. Bu soruların test içindeki oranı yüzde 10 oldu. Bu test içindeki Matematik sorularının oranı yüzde 70'den yüzde 60'a indi, Geometri sorularının yüzde 30'luk oranı aynı kaldı.
15
Alıntı Konular / mahalle futbolundaki terimler..
« : Ekim 29, 2008, 00:11:55 öö »
KALECİNİN BOYUNU AŞTI, GOL DEĞİL :
Eğer çekilen şut kalecinn 10-15cm (kaleci tutamasın kafi) üstünden gitmişse gol sayılmaz.. Sayılmaz ama bu kavga çıkmayacak anlamına gelmez..Her nolursa olsun daima kale ile kaleci aynı boydadır ve üstten giden top gol değeri kazanmaz.
TOP BENİM:
Yapılan maçta top kime aitse o kişi (bunu sadece kendi kabul etse de) çok değerli bi insandır. Top onun olduğu için ne kaleye geçer ne defansta durur. Forvete geçer ve gelen her topa saçma salak vurur, maçın içine eder. işte bu yüzden her yerde geçerli olan tek gerçek; Topun sahibi top oynamayı bilmez ve o kişi hiç biyerde sevilmez.
İKİNİZ ALIŞIN:
Alışmak, takımları seçmek anlamına gelmektedir ve o an orda bulunan kişiler arasında en iyi oynayan iki kişi takımları seçer()
bu uygulamada genellikle şu yol izlenir: bahsi geçen o iki kişi karşılıklı geçerek birbirlerine doğru küçük adımlarla gelirler ve şu tekerlemeyi söylerler; "aldım verdim ben seni yendim gazeteye ilan verdim...falan filan.." die dewam eder.. bu şekilde birbirlerine iice yaklaşan kişilerden kim karşısındakinin ayağına ilk önce basarsa o, ilk oyuncusunu seçme şansını yakalar..
O SİZE GEÇERSE BİZ 2 KİŞİ ALIRIZ:
Futbol bilindiği üzere eşit oynanan bi oyundur(11-11).
Ama bu mahalle futbolunda pek geçerli olmayan bi kuraldır. Eğer ki maç esnasında 3 kişi maça katılmak isterse, kişilerden iyi oynayan bi takıma, kötü oynayan kişiler de diğer takıma geçer ve bu şekilde takımlar eşit(!) olur..
DİREK:
Genelde mahalle maçlarında kaleler taştır.. Ve bu taşlar sadece taş olmakla kalmayıp yeri geldiğinde uzar ve büyük bi kale direği olur.. Örneğin: Bi atak oldu ve çekilen şut o taşın üstünden geçti.. E şimdi gol mü deil mi? Eğer ki top taşın kale kısmına yakınsa goldür(çarpıp içeri girer lan) Ama aut kısmına yakınsa aut olur(çarpıp dışarı çıkar lan)..
SİZDE DE OLDU:
Dielim ki maç esnasında bi pozisyonda faul oldu.. Eğer karşı takım buna sesini çıkarmamış ve pozisyon dewam etmişse bu faul unutuldu anlamına gelmez. ilk pozisyonda seslerini çıkarmayanların yapacağı olası bi faulde direk söylecekleri şey: "Sizde de oldu biz bişi demedik" olur ve oyun bi kaç saniyelik "heyytt höyttt"lerden sonra dewam eder..
KALECİ OYUNCU YOK LANN:(Faworim 1)
Maç kritiktir.. Son dakikalar oynanıodur ve kolayı kazanmaya an kalmıştır..Ama o da ne. karşı takım kalecisi topu alıp sürmeye başlamştr. İşte o an bu feryat-ı figan karşı takımdan dalga dalga yankılanır: "KALECİ OYUNCU YOK LANNNN.."
ATAN ALIR:
maçlar genellikle caddelerde veya boş arsalarda yapildigi için topun kaçma olasiligi olan çok yer vardir. Top bir yere kaçtiginda topu kaçiran takimin karsisindaki takim hemen,"Atan alir" der ve atan söylene söylene topu almaya gider..
ELIN AVANTAJI OLMAZ:
Rakip oyuncular birer birer kıvrak çalımlarla geçilmiştir.. Pozisyon artık osursan gol olacak kıvama gelmiştir.. Şut çekilir ve top nerden geldiği belli olmayan bi oyuncunun eline çarpar.. Eline çarpar ama top bi şekilde kaleye gider ve gol olur.. İşte o an golü yiyen takımın oyuncuları hep bi ağızdan: el vardı lann, frikik atın" der. Golü atanlarda buna cevap olarak: "Avantaj" derler..Altta kalmaya ve kola'yı kaybetmeye niyetleri olmayan karşı takım akabinde: "Ulan elin avantaji olmaz." diye bağırır.. Sonra maç boka sarar..
ADAMIN GOL DIYOOOO:(Faworim 2)
Eğer tartışmaya açık bir gol olmuşsa taraflar "-gol lennn,
-ne golüü olumm direeen üstünden geçtiii" die tartışmaya başlar.. işte o an golü yiyen takımın oyuncularından biri(kadir gecesinde doğmuş olasılığı yüksek olan, yalan sölemeyi beceremeyen ve tartışma yanlısı olmayan bi oyuncu) çıkar ve "GOL" der.. İşte o an karşı takım oyuncularından bunu duyan biri hemen tartışma mahaline gelir ve tartışmayı sonlandıracak lafı söler: "ADAMIN GOL DİYO".. Gol sayılır ama o melek gibi olan çocuk ya kaleye geçirilir ya da dövülür..
ABANMA YOK:
Penaltı atışlarında her ne pahasına olsun, dünyanın neresine gidersen git; kesinlikle abanma olmaz!!
Nedeni; bilinmiyor..
KALECİ DEĞİŞTİRDİN 2 PENALTI:
Penaltı olur.. o anki kaleci penaltı kurtarabilecek potansiyele sahip bi kaleci deilse hemen bi oyuncu kaleye geçer ve karşı takım o an o meşhur lafı sölerr;
"2 kere atarız!!"
Eger birinci penalti kaçarsa ikinci penaltıya geçilir;ama gol
olursa ikinci sans kullanilamaz..
KALEDE SON, SON 1, SON 2:
E takımlar hazır, top var, topun sahibi var ama kaleye geçecek bi baba yiğit yok.. İşte o zaman yapılacak tek uygulama vardır; Uyanık olmak ve pırlanta değerindeki o sözü söylemek; "KALEDE SONNNNNNN"...
Dier sıralama da seri şekilde dewam eder; "Son 1, Son 2, Son3..."
sonra en sona kalan salak kaleye geçer..
GEL BURDAN BAK LENN HİZA DA İŞTE:
Korner olur.. Korner kullanacak oyuncu topu korner atacağı yere koyar.. Ama o yer hiç bi zaman doğru yer olmamıştır.. Genelde top kaleye vurunca gol olma ihtimali yüksek olan yere konulur.. ama bu duruma karşı takım seyirci kalmaz ve topu doğru yere koyması için ön direğin(taşın)yanına gider ve:"olumm içeri gir biraz taa nerden kullanıosun len" der.. buna karşılık korneri atan oyuncu:"(ellerini birleştirip yukarı aşağı hareket ettirerek)ne olum hizada iştee,gel burdan bakkk" der..
SANKİ KUPA MAÇI:
Bu terim genelde kawga çıkan maçlarda kullanılır.. Taraflar birbirne girmiştir ve kavga da çok saçma birşeyden çıkmştır.. İşte o an biri gelir kavgayı ayırıp:" olum ne kavga ediosunuz lan sanki kupa maçı.."der ve kavga biter..(bu lafı diyen çocuk da muhtemelen "Adamın gol diyoo"da bahsettiğim çocuk)
GOL DEĞİL BORU:
Genelde gol sevinçlerinde kullanılan bi terimdir.. Jeneriklik bi gol atılır ve "GOL MÜ?" sorusuna: "GOL DEĞİL BORU" diye cvp verilir.. Kavgaya sebep değildir, aynı lafı maç içinde bi çok kez söylenebilir(boktan gollerde bile)..
YUMURTA OLUOOOO LANN:
Bu terimi kullanmak için öncelikle bi top alınır ve "Topun Sahibi" mertebesine ulaşılır.. Sonra olası bi topun üstüne oturma vakasında oturan kişiye: "topun üstüne oturma lann yumurta oluoo" denir..
BU TOP YAMUK OLUMM:
Maç yapılacak topun iyi veya kötü(yamuk) olduğunu anlamanın tek bi yolu vardır: Topu döndüre döndüre havaya atmak.. Eğer top havada dönmeye başladığı andan itibaren şekli şemali kayıyor ve tabiri caizse kıwırıyorsa o top yamukktur..
ÇİVİLİ KRAMPON YASAK:
Genelde maçlar toprak sahada oynanır. Bu durumda giyeceğin ayakkabının halı saha ayakkabısı veya beden eğitimi dersi için aldığın spor ayakkabı olması idealdir. Ama konu başlığıyla alakalı olan durumsa şudur; Çivili krampon giyen bir topçu maça katılabilmesi için 15-20 dk çivili kramponu olmayan biriyle tartışması gerekmektedir..ama her tartışma çivili kramponu olmayanın kazanmasıyla sonlanmıştır. İşte bu durumdan dolayı hiç bir mahalle maçında çivili krampon giyildiği görülmemiştir..
(çivili krampondan kasıt boktan plastik vida tabanlı kramponlardır)
MAHALLE MAÇI:
Mahalle kavramı bu maçlarda biraz değişim gösterir.. İki takım ele alalım.. Bütün oyuncular aynı mahallede yaşıyorlar, aynı parka takılıyorlar, aynı bakkaldan alışweriş yapıolardır.. hatta aynı kızlara yazdıkları bile görülmüştür.. Ama bu iki takım maç yaptıkları zaman(kupa maçı deil) maçın adı "Mahalle Maçı" olur.. Bazen satıcı arkadaşlarımız bizim sokakta oturduğu halde gidip arka sokağın(mahallenin) takımında oynadığı da görülmüştür..
O KAÇLI O KAÇLI OLUMMM:
İşime yaramayan bi terim olmuştur her zaman.. Hatta kıl gidiyorum bile diyebilirim.. Hatta ve hatta bu lafı söyleyenin.... yani söylendiği zaman kendimi zor tuttuğum anlardan bi tanesidir.. Ne demek şimdi "o kaçlı o kaçlı olum".. Şu demek; Eğer maç kadroları aldım verdimden sonra kurulmuş ve takımlarda bi eşitsizlik olmuşsa yaşı küçük olan bi oyuncuyla rakip takımdan yaşı büyük olan bi oyuncu kıyaslanıp; "ohoo o kaçlı o kaçlı olumm" denir ve takımların eşitliğinin yaşlarla doğru orantılı olduğu vurgulanır..
bi ikincisi de eğer maç mahalle maçıysa ve kolasınaysa şu duruma dikkat edilir; "Karşı takımda en büyük kaçlı? Örneğin, 86lıysa diğer takımda da en büyük 86lı olmak zorundadır, eğer deilse kabul edilmez ve o 86lı arkadaş(ben) oyuna alınmaz.. Ama o 86lı arkadaş(yine ben) bu duruma razı olur mu? olmaz.. Al sana cillop gibi kavga nedeni işte..(bu terim bazen "O KAÇA GİDİO, O KAÇA GİDİO" die de sölenebilir)
5'TE DEVRE 10'DA BİTER:
90 dakikaya tekabül eden süre zarfıdır.. ölesine oynanan maçlarda geçerlidir..
10'DA DEVRE 20'DE BİTER:
Bu da 90 dakikaya tekabül eder ama bu sistem kola, dondurma ve çeşitli ürünler için yapılan maçlarda geçerli olur..
KALE KAÇ ADIM?:
(Çağrı Aktaş arkadaşımızdan esinlenerek yazıorum)
Normal bi kale boyutu enine 7.32 boyuna 2.44'tür.. Ama mahalle maçlarında böle bi ölçü olamayacağı için kaleler adımla ölçülür.. Ama bu ölçü normal adımlarla yapılmaz.. Ayaklar götüm götüm gider ve iki kaleyi de aynı kişi ölçer(ayakkabı no açısından). Maç esnasında herhangi bi katakulli olmasın diye de devre arasında kaleler aynı kişi tarafından kontrol edilir.
BABAN İŞTEN GELDİ YEMEK YİİCEZ:
Bu terimi öle her anne kullanmaz.. Genelde topun sahibinin annesinin top daha fazla yıpranmasın diye uydurduğu bi yalandır. "5'TE DEVRE 10'DA BİTER" sistemli maçlarda oyunun yarıda bitmesine(8de falan) neden olur. Aslında baba işten gelmemiştir ve o anne daha yemeği ocağa koymamıştır.
3KORNER=1 PENALTI: (Yoğun istek üzerine..)
Bu kural sadece "tek kale" maçlarda geçerli olan bi kuraldır. Bu arada "tek kale" maç nedir onu da açıkliim bilmeyen ark.lar için: Kale veya kaleci kıtlığı yaşanan anlarda oynanan bi oyundur.. oyuncu sayısının tek sayı(5-7-9) olması oyun için avantajlı bi durumdur.. biri kaleye geçer geri kalan çift sayı ikiye bölünüp karesi alnır, sonra her iki sayının paydası eşitlenir ve taban artimetiğinden....öhöm öhöm karıştı bi sanie.. neyse takımlar ayarlanır we maça başlanır.. her atak aynı kaleye olduğu için kontra-atak, kanatlardan hücum, adam markajı, kademe, wer-kaç, koş-wur-kaç-tut-git-bak gibi terimleri kullanmak pek nasip olmaz.. Bu oyundan zewk almayan tek kişi kalecidir, ki ne yaparsa yapsın suçlu odur.. Yediği her gol de elbet kılın biri çıkar "takım tutuo lan bu" die kaleciyi suçlar ve bu kaleci sopa yiene dek bu dewam eder.. bir de degaj(doğrumu yazdm bilmiorum) muhabbetinde çok sopa yer kaleci, nereye atarsa atsın, kime atarsa atsın yine aynı mualemeyi görür.. Neyse konumuz 3korner=1penaltıydı ama onun dışında herşeyden bahsettm sanırım, pardon.. Böle maçlarda aslında korner kawramı ne kadar doğru bilmiorum.. Her çıkan top korner oluo kardeşim, bu top hiç mi auta çıkmaz.. bu ne lan bölee autunda bi onuru bi haysiyeti war.. ohh ne âlâ memleket her top kornerr olsunn, hatta korner olmakla kalmayıp 3 tane olunca 1 penaltı olsun.. ne lan bu.. oldu olacak 3 penaltı 1 gol, 4 gol 7 frikik, 12 taç 37 orta olsun.. bu böyle gitmez kardeşim.. Ezilenler iktidar olacak.. 1 korner, 1 korner olduğuyla kalacak.. penaltınında autunda haysiyeti ayaklar altına alınmayacak.. Top 1 YTL olacak.. Sorarım size Sayın FIFA, neden 3 korner? 3 aut deil de neden 3 korner? top kimseye çarpmıo.. şut çekiosun we dışarı çıkıo; ama buna aut deil de korner denio.. ne kadar mantıklı? bence müfredat tekrar gözden geçirilmeli..
İŞE İŞE İŞE:(by Oğuz İlaslan)
abi bide işe işe işe muhabbeti vardır!!! mac esnasında bırının munasıp bı yerıne top gelırse tum oyunculardan aynı kelıme gelır işe işe işe daha sonra musait biyere gidilir işenir ve maça devam edilir!!!
BİZİM SAHA:(by Ali Ekici, edit E.K.C)
BİZİM SAHA terimi genelde faul olduğu zaman kullanlır. Faulun nerde olduğu çok önemlidir bu konuda,ki bu terimi kullanmak için adından da anlaşıldığı gibi BİZİM SAHAda olmak gerekir. Ne alaka şimdi. Şu alaka; Eğer faul olmuş we atış, faul yapılan takımın sahasından kullanılacaksa BARAJ kurulmaz!! "nie olum ne alaka" diyen rakip topçuya da (ses yükseltilip kalınlaştırılarak) "BİZİM SAHA LANN" denilir.. Bu, baraj kurulmasına engel olmak için uydurulmuş salak bi kuraldır ama yine de uygulanılabilirliği yüksektir..
KALEDEN KALEYE GOL OLMAZ LAN:
(by Metin Doğan&Mehmet Özkeskin, edit E.K.C)
Pek fazla kullanılmayan bi terimdir bu.. çünkü kaleden kaleye gol atacak baba yiğit her yerde bulunmaz(biz de wardı, bknz: ben..öhöm öhöm) Genelde salak kalecilerin bulunduğu maçlarda yaşanan bi durumdur bu.. Kaleci aut weya degaj kullanır we top tsubasadaki top gibi wıjjjt sesleri eşliğinde karşı kaleye doğru yol alır.. hawada bi kaç geometrik şekil oluşturduğu da görülmüştür(elips,beşgen,doğru çizgisi vb.).. We akabinde o bahsettiğim salak kaleci, topu, tamamen salaklığından kaynaklanan sebepten dolayı tutamaz ve gol olur..gol olur ama sebebini kimsenin bilmediği bi durumdan dolayı gol sayılmaz.. Neymiş kaleden kaleye gol olmazmış.. işte bu öyle bi durumdur ki, bu yetenek hiçbi yerde hakettiği muameleyi görmez.. Top gol olur ama salak oyun kuralları gereği gol sayılmaz.. o nedir bilio musun: "w.a.q adam ne gol attı beee, lan şimdi bu gider sağda solda: "olum bi gol attım adamlar ağladıı ağladıı"" der die uydurulmuş bi bahanedir..
ADAMIN DEVAM ETTİ:(by Soner Şükür)
bi de "adamın devam etti" kuralı var ki bu en önemli avantaj kuarallarından biridir.rakibe faul yaptığında takım arkadaşı aldırmadan devam edip mütakip zamanda gol attıysan rakip faul diye itiraz eder ama mahalli futbol kurallarına göre avantaj uygulanmak zorundasındır..
AÇIL LAN:(by Arca Bekret, edit E.K.C)
Bi takımın kalecisi degaj yapacağı zaman forvetten biri önünde durduğu zaman kaleci topu yere 3 kere vurdurarak açılmasını söyler ve yaptığı o hareket 86 kusurlu hareketten biri olduğu için çekilmek zorunda kalır.. Çekilmediği takdirde o arkadaşı alıp 3 kere yere vurmak kurala dahil bi durumdur..
ATAN GALİP:(by Cem Yılmaz{ünsüz cem yılmaz})
bida atan galip yiyen maglup olayı vardı artık mac cıgrından cıkar 3 snde bi gol olur ve kimse sayamaz en sonunda biri cıkar atan galip yiyen maglup uleeyn die fakat kavga sebebidir biz daha cok attık muhabbetine girilir ama ben su ana kadar bu teklifi kabul etmeyen gormedim..
not: macın en yorucu dakkalarıdır burdan sonrası kondisyon ve mahalle macı tecrubesine bakar..
Bİ AÇ OLUM, BOŞALT KALEYİ:(By Volkan Sar)
Hucüm eden oyuncu topu tartışmalı biçimde rakipten almış ve kaleye giderken, rakibin forvet oyuncusu gerılerden faul diye seslenir. Defans yapan oyuncu bu lafı duymaz, topu süren oyuncu zaten takmaz ve devam eder. Eldeki son koz, o sihirli sözcük uzaktaki forvet oyuncusundan kendi kalecisine doğru son güçle söylenir. Aç olum, aç kaleyi , boşalt kaleyi. Bu söz her zaman işe yaramış ve o top süren insan o kaleye gol atmayı utanc sayarak durmuştur. Ancak şu da bi gerçektir ki, o pozisyonda hiçbir zaman faul olmamıştır..
GERİ GERİ PENALTI: (by Cihan Özdemir)
evet arkadaslar penaltıda abanmamayı okumustum ama penaltıyı boş kaleye geri geri atma tekniğini göremedim bunu da eklemek istedim bizim maçlarda bu teknik de kullanılırdı..
HEP KENDİN GİDİYON ....! (by Orhan Yörük)
takımdaki egoist elemana yapılan sitemdir.eğer yaşça büyükse sadece uyarılır küçükse hemen kaleye alınır.
PARA KAT LAN TOP ALCAZ!(by Orhan Yörük)
Eğer grubun bir topu yoksa bütün kankalar aranır topları istenir hala bulunmadıysa ve kitle futbol ateşiyle yanıyosa tüm elemanlara bu talimat verilir ve top parası birleştirilip en yakın bakkala koşulur.
UCMALIK AT:(by Arda Ekrem Ozmen)
Mac henüz baslamadan ( büyük ihtimalle bazı elemanlar yemekte ve onlar beklenio) ısınma hareketleri yapılır. Kaleye gecen kişi arkadaslarndan sag veya sol eliyle topu istedgi yeri göstererek ucmalık sut ister. ucar tutar karizma yapar. Forvet oyuncuları da AT Bİ VOLELİK seklnde eslik ederler bi olaya..
MAHALLE MAHALLE MAÇI OYUN KURALLARI(by Can Geckin)
-Topa abanma pis burun vurma yasaktır bu şekilde gol olursa sayılmaz
-Fasulye ya da fındık-fıstık denilen kişi ilk yarı bi takımda ikinci yarı diğer takımda oynar.
-Maçın suresini zaman degil atılan gol sayısı tayin eder.
-Yenilen takım maçı uzatmaya goturur.
-Asla maçın başında iddaya girilen kola ya da gazoz alınmaz.
-Sonradan gelen çocuklar olursa, takımlar tekrar kurulur ve maç yeniden başlar.
-Top 9 kat patlamaz Kames marka plastik yada biraz sonmuş yopranmış Tansaşta satılan dandik futbol topudur.
-Yaşça kuçuk çocuklar kaleye geçer.
-Oyuncunun bir yeri kanamaz ve ya pantolunu yırtılmazsa pozisyon faul olmaz.
MAHALLE MAÇININ DURAKLAMA NEDENLERİ(by Can Geckin)
-Ezan okurken maç muhakkak ki duraksar.(Bekleyin lan ezan okuyo)
-Tanıdık abi sokaktan geçince maç durur ve bi iki hareket gösterip, herkese penaltı çeker bu arada kaleye geçmek için muthiş bi savaş olur.
-Sokaktan araba geçerken Kale direkleri (çöp tenekesi taş vs. )kaldırılır, eger taş ufaksa şofor ortalayarak geçer .
-Mahalle sakinlerinden birisi bağırırsa saha degişir ve diger mahalleye gidilir.
-Duran arabaya top geldiginde herkes kaçar ama gene orda toplanılır.
-Kavga çıkarsa ve sayılmayan goller olursa maç duraklamaya gider.
-Top balkona ya da çatıya kaçarsa maç duraksar topun alındığı yerden hayali bir çizgi çekilerek taç atışı kullanılmak suretiyle oyun kaldığı yerden devam eder.
MAHALLE MAÇININ BİTİŞ NEDENLERİ(by Can Geckin)
-Oyunculardan birinin bi yeri kanar bi yerini kırılırsa.
-Akşam ya da yatsı Ezanı okunursa.
-Topun sahibinin babası çagırırsa.
-Cam kırılırsa.
-Daha onceden uyaran ve topu kesmekle tehdit eden adamın kapısına yada pencerisine top gelince.
-Top patlarsa maç biter.
AHA TOP GİTTİ O BALKON ALMANCILARINDI!!!!
(by Osman şengül)
genelde her mahallede bir daire almancılara ait olurdu
bizim mahallede en üst katta otururlardı
ve top 1 sene geri gelmezdi,
aslında o evin anahtarı akrabalarında olurdu ama topu çocuklarına vermek için böyle bir yalan atarlardı
İYİ VURUR (by Deniz Evin)
Oyuncu şayet kaleyi görüosa önü acıksa gaza getirilir.
ORDA DEĞİLDİN LANN!! (by Gökay Yıldız and Mert Tiryaki, edit E.K.C.)
maç en can alıcı yerindeyken o da ne bi anda fargo kamyon yoldan geçiverir ve o esnada herkes olduğu yerde kalır. bazı uyanıklar vardır tabii araba eğer büyük ebattaysa karşı takımın görmiceği bi şekilde hemen 1-2 adım ileriye doğru hareketlenmeye başlar yada kendine en uygun pozisyonu yaratmaya çalışır. Böyle durumlarda karşı takımdan yerini deiştirmemiş (mutlaka pozisyon için güzel bi yerde durmuş) olan biri çıkar ve "senin yerin orası mıydı lann, geç 2 adım geri" diye haykırışta bulunur..
TOPA FAUL (by Mustafa Çuha):
Bizde topa faul de vardı. Malumunuz toplar bazen dayanıksız, patlak, yırtık olabildiği için ve sahibinin gözünde ne olursa olsun bir mikasa değerinde olduğu için birileri hayvanca üstüne basarak korumuaya çalışırsa, ya da almaya çalışırken hayvanı bir iç güdüyle tekmelerse topun topun sahibi hemen oraya gelir ve bağırırdı : OHAA... OHA!! TOPA FAUL! BIRAKIN LAN!!!
HAVA ATIŞI (by Yusuf Akpınar):
Tartışmalı bi faul olduysa ve faul bi türlü kabul edilmiyosa uluslar arası tahkim kurullarından çıkmış bir cengaver "tamam o zaman hava atışı yapıyok" der ve iki tarafda sanki vahiy gelmiş gibi kabul eder.. top tartışan iki oyuncunun arasından sanki basketbol maçına başlayacakmış gibi havaya doğru atılır ve yere düşüp üç kere sektikten sonra oyun aniden başlar,, bu an genelde birbirine çarpan ayaklar nedeniyle biraz acıdır.. sonuçta oyun bütün hırsıyla devam eder ...
3 KERE SEKTİRDİM AÇILL LANN (by Sadık Kaya):
Forvet kaleciye yakın duruyosa kaleci topu 3 defa yere sektirirdi ve böylece rahat degaj atardı . neden bilmiyorum ama forvet açılmak zorundaydı..
Eğer çekilen şut kalecinn 10-15cm (kaleci tutamasın kafi) üstünden gitmişse gol sayılmaz.. Sayılmaz ama bu kavga çıkmayacak anlamına gelmez..Her nolursa olsun daima kale ile kaleci aynı boydadır ve üstten giden top gol değeri kazanmaz.
TOP BENİM:
Yapılan maçta top kime aitse o kişi (bunu sadece kendi kabul etse de) çok değerli bi insandır. Top onun olduğu için ne kaleye geçer ne defansta durur. Forvete geçer ve gelen her topa saçma salak vurur, maçın içine eder. işte bu yüzden her yerde geçerli olan tek gerçek; Topun sahibi top oynamayı bilmez ve o kişi hiç biyerde sevilmez.
İKİNİZ ALIŞIN:
Alışmak, takımları seçmek anlamına gelmektedir ve o an orda bulunan kişiler arasında en iyi oynayan iki kişi takımları seçer()
bu uygulamada genellikle şu yol izlenir: bahsi geçen o iki kişi karşılıklı geçerek birbirlerine doğru küçük adımlarla gelirler ve şu tekerlemeyi söylerler; "aldım verdim ben seni yendim gazeteye ilan verdim...falan filan.." die dewam eder.. bu şekilde birbirlerine iice yaklaşan kişilerden kim karşısındakinin ayağına ilk önce basarsa o, ilk oyuncusunu seçme şansını yakalar..
O SİZE GEÇERSE BİZ 2 KİŞİ ALIRIZ:
Futbol bilindiği üzere eşit oynanan bi oyundur(11-11).
Ama bu mahalle futbolunda pek geçerli olmayan bi kuraldır. Eğer ki maç esnasında 3 kişi maça katılmak isterse, kişilerden iyi oynayan bi takıma, kötü oynayan kişiler de diğer takıma geçer ve bu şekilde takımlar eşit(!) olur..
DİREK:
Genelde mahalle maçlarında kaleler taştır.. Ve bu taşlar sadece taş olmakla kalmayıp yeri geldiğinde uzar ve büyük bi kale direği olur.. Örneğin: Bi atak oldu ve çekilen şut o taşın üstünden geçti.. E şimdi gol mü deil mi? Eğer ki top taşın kale kısmına yakınsa goldür(çarpıp içeri girer lan) Ama aut kısmına yakınsa aut olur(çarpıp dışarı çıkar lan)..
SİZDE DE OLDU:
Dielim ki maç esnasında bi pozisyonda faul oldu.. Eğer karşı takım buna sesini çıkarmamış ve pozisyon dewam etmişse bu faul unutuldu anlamına gelmez. ilk pozisyonda seslerini çıkarmayanların yapacağı olası bi faulde direk söylecekleri şey: "Sizde de oldu biz bişi demedik" olur ve oyun bi kaç saniyelik "heyytt höyttt"lerden sonra dewam eder..
KALECİ OYUNCU YOK LANN:(Faworim 1)
Maç kritiktir.. Son dakikalar oynanıodur ve kolayı kazanmaya an kalmıştır..Ama o da ne. karşı takım kalecisi topu alıp sürmeye başlamştr. İşte o an bu feryat-ı figan karşı takımdan dalga dalga yankılanır: "KALECİ OYUNCU YOK LANNNN.."
ATAN ALIR:
maçlar genellikle caddelerde veya boş arsalarda yapildigi için topun kaçma olasiligi olan çok yer vardir. Top bir yere kaçtiginda topu kaçiran takimin karsisindaki takim hemen,"Atan alir" der ve atan söylene söylene topu almaya gider..
ELIN AVANTAJI OLMAZ:
Rakip oyuncular birer birer kıvrak çalımlarla geçilmiştir.. Pozisyon artık osursan gol olacak kıvama gelmiştir.. Şut çekilir ve top nerden geldiği belli olmayan bi oyuncunun eline çarpar.. Eline çarpar ama top bi şekilde kaleye gider ve gol olur.. İşte o an golü yiyen takımın oyuncuları hep bi ağızdan: el vardı lann, frikik atın" der. Golü atanlarda buna cevap olarak: "Avantaj" derler..Altta kalmaya ve kola'yı kaybetmeye niyetleri olmayan karşı takım akabinde: "Ulan elin avantaji olmaz." diye bağırır.. Sonra maç boka sarar..
ADAMIN GOL DIYOOOO:(Faworim 2)
Eğer tartışmaya açık bir gol olmuşsa taraflar "-gol lennn,
-ne golüü olumm direeen üstünden geçtiii" die tartışmaya başlar.. işte o an golü yiyen takımın oyuncularından biri(kadir gecesinde doğmuş olasılığı yüksek olan, yalan sölemeyi beceremeyen ve tartışma yanlısı olmayan bi oyuncu) çıkar ve "GOL" der.. İşte o an karşı takım oyuncularından bunu duyan biri hemen tartışma mahaline gelir ve tartışmayı sonlandıracak lafı söler: "ADAMIN GOL DİYO".. Gol sayılır ama o melek gibi olan çocuk ya kaleye geçirilir ya da dövülür..
ABANMA YOK:
Penaltı atışlarında her ne pahasına olsun, dünyanın neresine gidersen git; kesinlikle abanma olmaz!!
Nedeni; bilinmiyor..
KALECİ DEĞİŞTİRDİN 2 PENALTI:
Penaltı olur.. o anki kaleci penaltı kurtarabilecek potansiyele sahip bi kaleci deilse hemen bi oyuncu kaleye geçer ve karşı takım o an o meşhur lafı sölerr;
"2 kere atarız!!"
Eger birinci penalti kaçarsa ikinci penaltıya geçilir;ama gol
olursa ikinci sans kullanilamaz..
KALEDE SON, SON 1, SON 2:
E takımlar hazır, top var, topun sahibi var ama kaleye geçecek bi baba yiğit yok.. İşte o zaman yapılacak tek uygulama vardır; Uyanık olmak ve pırlanta değerindeki o sözü söylemek; "KALEDE SONNNNNNN"...
Dier sıralama da seri şekilde dewam eder; "Son 1, Son 2, Son3..."
sonra en sona kalan salak kaleye geçer..
GEL BURDAN BAK LENN HİZA DA İŞTE:
Korner olur.. Korner kullanacak oyuncu topu korner atacağı yere koyar.. Ama o yer hiç bi zaman doğru yer olmamıştır.. Genelde top kaleye vurunca gol olma ihtimali yüksek olan yere konulur.. ama bu duruma karşı takım seyirci kalmaz ve topu doğru yere koyması için ön direğin(taşın)yanına gider ve:"olumm içeri gir biraz taa nerden kullanıosun len" der.. buna karşılık korneri atan oyuncu:"(ellerini birleştirip yukarı aşağı hareket ettirerek)ne olum hizada iştee,gel burdan bakkk" der..
SANKİ KUPA MAÇI:
Bu terim genelde kawga çıkan maçlarda kullanılır.. Taraflar birbirne girmiştir ve kavga da çok saçma birşeyden çıkmştır.. İşte o an biri gelir kavgayı ayırıp:" olum ne kavga ediosunuz lan sanki kupa maçı.."der ve kavga biter..(bu lafı diyen çocuk da muhtemelen "Adamın gol diyoo"da bahsettiğim çocuk)
GOL DEĞİL BORU:
Genelde gol sevinçlerinde kullanılan bi terimdir.. Jeneriklik bi gol atılır ve "GOL MÜ?" sorusuna: "GOL DEĞİL BORU" diye cvp verilir.. Kavgaya sebep değildir, aynı lafı maç içinde bi çok kez söylenebilir(boktan gollerde bile)..
YUMURTA OLUOOOO LANN:
Bu terimi kullanmak için öncelikle bi top alınır ve "Topun Sahibi" mertebesine ulaşılır.. Sonra olası bi topun üstüne oturma vakasında oturan kişiye: "topun üstüne oturma lann yumurta oluoo" denir..
BU TOP YAMUK OLUMM:
Maç yapılacak topun iyi veya kötü(yamuk) olduğunu anlamanın tek bi yolu vardır: Topu döndüre döndüre havaya atmak.. Eğer top havada dönmeye başladığı andan itibaren şekli şemali kayıyor ve tabiri caizse kıwırıyorsa o top yamukktur..
ÇİVİLİ KRAMPON YASAK:
Genelde maçlar toprak sahada oynanır. Bu durumda giyeceğin ayakkabının halı saha ayakkabısı veya beden eğitimi dersi için aldığın spor ayakkabı olması idealdir. Ama konu başlığıyla alakalı olan durumsa şudur; Çivili krampon giyen bir topçu maça katılabilmesi için 15-20 dk çivili kramponu olmayan biriyle tartışması gerekmektedir..ama her tartışma çivili kramponu olmayanın kazanmasıyla sonlanmıştır. İşte bu durumdan dolayı hiç bir mahalle maçında çivili krampon giyildiği görülmemiştir..
(çivili krampondan kasıt boktan plastik vida tabanlı kramponlardır)
MAHALLE MAÇI:
Mahalle kavramı bu maçlarda biraz değişim gösterir.. İki takım ele alalım.. Bütün oyuncular aynı mahallede yaşıyorlar, aynı parka takılıyorlar, aynı bakkaldan alışweriş yapıolardır.. hatta aynı kızlara yazdıkları bile görülmüştür.. Ama bu iki takım maç yaptıkları zaman(kupa maçı deil) maçın adı "Mahalle Maçı" olur.. Bazen satıcı arkadaşlarımız bizim sokakta oturduğu halde gidip arka sokağın(mahallenin) takımında oynadığı da görülmüştür..
O KAÇLI O KAÇLI OLUMMM:
İşime yaramayan bi terim olmuştur her zaman.. Hatta kıl gidiyorum bile diyebilirim.. Hatta ve hatta bu lafı söyleyenin.... yani söylendiği zaman kendimi zor tuttuğum anlardan bi tanesidir.. Ne demek şimdi "o kaçlı o kaçlı olum".. Şu demek; Eğer maç kadroları aldım verdimden sonra kurulmuş ve takımlarda bi eşitsizlik olmuşsa yaşı küçük olan bi oyuncuyla rakip takımdan yaşı büyük olan bi oyuncu kıyaslanıp; "ohoo o kaçlı o kaçlı olumm" denir ve takımların eşitliğinin yaşlarla doğru orantılı olduğu vurgulanır..
bi ikincisi de eğer maç mahalle maçıysa ve kolasınaysa şu duruma dikkat edilir; "Karşı takımda en büyük kaçlı? Örneğin, 86lıysa diğer takımda da en büyük 86lı olmak zorundadır, eğer deilse kabul edilmez ve o 86lı arkadaş(ben) oyuna alınmaz.. Ama o 86lı arkadaş(yine ben) bu duruma razı olur mu? olmaz.. Al sana cillop gibi kavga nedeni işte..(bu terim bazen "O KAÇA GİDİO, O KAÇA GİDİO" die de sölenebilir)
5'TE DEVRE 10'DA BİTER:
90 dakikaya tekabül eden süre zarfıdır.. ölesine oynanan maçlarda geçerlidir..
10'DA DEVRE 20'DE BİTER:
Bu da 90 dakikaya tekabül eder ama bu sistem kola, dondurma ve çeşitli ürünler için yapılan maçlarda geçerli olur..
KALE KAÇ ADIM?:
(Çağrı Aktaş arkadaşımızdan esinlenerek yazıorum)
Normal bi kale boyutu enine 7.32 boyuna 2.44'tür.. Ama mahalle maçlarında böle bi ölçü olamayacağı için kaleler adımla ölçülür.. Ama bu ölçü normal adımlarla yapılmaz.. Ayaklar götüm götüm gider ve iki kaleyi de aynı kişi ölçer(ayakkabı no açısından). Maç esnasında herhangi bi katakulli olmasın diye de devre arasında kaleler aynı kişi tarafından kontrol edilir.
BABAN İŞTEN GELDİ YEMEK YİİCEZ:
Bu terimi öle her anne kullanmaz.. Genelde topun sahibinin annesinin top daha fazla yıpranmasın diye uydurduğu bi yalandır. "5'TE DEVRE 10'DA BİTER" sistemli maçlarda oyunun yarıda bitmesine(8de falan) neden olur. Aslında baba işten gelmemiştir ve o anne daha yemeği ocağa koymamıştır.
3KORNER=1 PENALTI: (Yoğun istek üzerine..)
Bu kural sadece "tek kale" maçlarda geçerli olan bi kuraldır. Bu arada "tek kale" maç nedir onu da açıkliim bilmeyen ark.lar için: Kale veya kaleci kıtlığı yaşanan anlarda oynanan bi oyundur.. oyuncu sayısının tek sayı(5-7-9) olması oyun için avantajlı bi durumdur.. biri kaleye geçer geri kalan çift sayı ikiye bölünüp karesi alnır, sonra her iki sayının paydası eşitlenir ve taban artimetiğinden....öhöm öhöm karıştı bi sanie.. neyse takımlar ayarlanır we maça başlanır.. her atak aynı kaleye olduğu için kontra-atak, kanatlardan hücum, adam markajı, kademe, wer-kaç, koş-wur-kaç-tut-git-bak gibi terimleri kullanmak pek nasip olmaz.. Bu oyundan zewk almayan tek kişi kalecidir, ki ne yaparsa yapsın suçlu odur.. Yediği her gol de elbet kılın biri çıkar "takım tutuo lan bu" die kaleciyi suçlar ve bu kaleci sopa yiene dek bu dewam eder.. bir de degaj(doğrumu yazdm bilmiorum) muhabbetinde çok sopa yer kaleci, nereye atarsa atsın, kime atarsa atsın yine aynı mualemeyi görür.. Neyse konumuz 3korner=1penaltıydı ama onun dışında herşeyden bahsettm sanırım, pardon.. Böle maçlarda aslında korner kawramı ne kadar doğru bilmiorum.. Her çıkan top korner oluo kardeşim, bu top hiç mi auta çıkmaz.. bu ne lan bölee autunda bi onuru bi haysiyeti war.. ohh ne âlâ memleket her top kornerr olsunn, hatta korner olmakla kalmayıp 3 tane olunca 1 penaltı olsun.. ne lan bu.. oldu olacak 3 penaltı 1 gol, 4 gol 7 frikik, 12 taç 37 orta olsun.. bu böyle gitmez kardeşim.. Ezilenler iktidar olacak.. 1 korner, 1 korner olduğuyla kalacak.. penaltınında autunda haysiyeti ayaklar altına alınmayacak.. Top 1 YTL olacak.. Sorarım size Sayın FIFA, neden 3 korner? 3 aut deil de neden 3 korner? top kimseye çarpmıo.. şut çekiosun we dışarı çıkıo; ama buna aut deil de korner denio.. ne kadar mantıklı? bence müfredat tekrar gözden geçirilmeli..
İŞE İŞE İŞE:(by Oğuz İlaslan)
abi bide işe işe işe muhabbeti vardır!!! mac esnasında bırının munasıp bı yerıne top gelırse tum oyunculardan aynı kelıme gelır işe işe işe daha sonra musait biyere gidilir işenir ve maça devam edilir!!!
BİZİM SAHA:(by Ali Ekici, edit E.K.C)
BİZİM SAHA terimi genelde faul olduğu zaman kullanlır. Faulun nerde olduğu çok önemlidir bu konuda,ki bu terimi kullanmak için adından da anlaşıldığı gibi BİZİM SAHAda olmak gerekir. Ne alaka şimdi. Şu alaka; Eğer faul olmuş we atış, faul yapılan takımın sahasından kullanılacaksa BARAJ kurulmaz!! "nie olum ne alaka" diyen rakip topçuya da (ses yükseltilip kalınlaştırılarak) "BİZİM SAHA LANN" denilir.. Bu, baraj kurulmasına engel olmak için uydurulmuş salak bi kuraldır ama yine de uygulanılabilirliği yüksektir..
KALEDEN KALEYE GOL OLMAZ LAN:
(by Metin Doğan&Mehmet Özkeskin, edit E.K.C)
Pek fazla kullanılmayan bi terimdir bu.. çünkü kaleden kaleye gol atacak baba yiğit her yerde bulunmaz(biz de wardı, bknz: ben..öhöm öhöm) Genelde salak kalecilerin bulunduğu maçlarda yaşanan bi durumdur bu.. Kaleci aut weya degaj kullanır we top tsubasadaki top gibi wıjjjt sesleri eşliğinde karşı kaleye doğru yol alır.. hawada bi kaç geometrik şekil oluşturduğu da görülmüştür(elips,beşgen,doğru çizgisi vb.).. We akabinde o bahsettiğim salak kaleci, topu, tamamen salaklığından kaynaklanan sebepten dolayı tutamaz ve gol olur..gol olur ama sebebini kimsenin bilmediği bi durumdan dolayı gol sayılmaz.. Neymiş kaleden kaleye gol olmazmış.. işte bu öyle bi durumdur ki, bu yetenek hiçbi yerde hakettiği muameleyi görmez.. Top gol olur ama salak oyun kuralları gereği gol sayılmaz.. o nedir bilio musun: "w.a.q adam ne gol attı beee, lan şimdi bu gider sağda solda: "olum bi gol attım adamlar ağladıı ağladıı"" der die uydurulmuş bi bahanedir..
ADAMIN DEVAM ETTİ:(by Soner Şükür)
bi de "adamın devam etti" kuralı var ki bu en önemli avantaj kuarallarından biridir.rakibe faul yaptığında takım arkadaşı aldırmadan devam edip mütakip zamanda gol attıysan rakip faul diye itiraz eder ama mahalli futbol kurallarına göre avantaj uygulanmak zorundasındır..
AÇIL LAN:(by Arca Bekret, edit E.K.C)
Bi takımın kalecisi degaj yapacağı zaman forvetten biri önünde durduğu zaman kaleci topu yere 3 kere vurdurarak açılmasını söyler ve yaptığı o hareket 86 kusurlu hareketten biri olduğu için çekilmek zorunda kalır.. Çekilmediği takdirde o arkadaşı alıp 3 kere yere vurmak kurala dahil bi durumdur..
ATAN GALİP:(by Cem Yılmaz{ünsüz cem yılmaz})
bida atan galip yiyen maglup olayı vardı artık mac cıgrından cıkar 3 snde bi gol olur ve kimse sayamaz en sonunda biri cıkar atan galip yiyen maglup uleeyn die fakat kavga sebebidir biz daha cok attık muhabbetine girilir ama ben su ana kadar bu teklifi kabul etmeyen gormedim..
not: macın en yorucu dakkalarıdır burdan sonrası kondisyon ve mahalle macı tecrubesine bakar..
Bİ AÇ OLUM, BOŞALT KALEYİ:(By Volkan Sar)
Hucüm eden oyuncu topu tartışmalı biçimde rakipten almış ve kaleye giderken, rakibin forvet oyuncusu gerılerden faul diye seslenir. Defans yapan oyuncu bu lafı duymaz, topu süren oyuncu zaten takmaz ve devam eder. Eldeki son koz, o sihirli sözcük uzaktaki forvet oyuncusundan kendi kalecisine doğru son güçle söylenir. Aç olum, aç kaleyi , boşalt kaleyi. Bu söz her zaman işe yaramış ve o top süren insan o kaleye gol atmayı utanc sayarak durmuştur. Ancak şu da bi gerçektir ki, o pozisyonda hiçbir zaman faul olmamıştır..
GERİ GERİ PENALTI: (by Cihan Özdemir)
evet arkadaslar penaltıda abanmamayı okumustum ama penaltıyı boş kaleye geri geri atma tekniğini göremedim bunu da eklemek istedim bizim maçlarda bu teknik de kullanılırdı..
HEP KENDİN GİDİYON ....! (by Orhan Yörük)
takımdaki egoist elemana yapılan sitemdir.eğer yaşça büyükse sadece uyarılır küçükse hemen kaleye alınır.
PARA KAT LAN TOP ALCAZ!(by Orhan Yörük)
Eğer grubun bir topu yoksa bütün kankalar aranır topları istenir hala bulunmadıysa ve kitle futbol ateşiyle yanıyosa tüm elemanlara bu talimat verilir ve top parası birleştirilip en yakın bakkala koşulur.
UCMALIK AT:(by Arda Ekrem Ozmen)
Mac henüz baslamadan ( büyük ihtimalle bazı elemanlar yemekte ve onlar beklenio) ısınma hareketleri yapılır. Kaleye gecen kişi arkadaslarndan sag veya sol eliyle topu istedgi yeri göstererek ucmalık sut ister. ucar tutar karizma yapar. Forvet oyuncuları da AT Bİ VOLELİK seklnde eslik ederler bi olaya..
MAHALLE MAHALLE MAÇI OYUN KURALLARI(by Can Geckin)
-Topa abanma pis burun vurma yasaktır bu şekilde gol olursa sayılmaz
-Fasulye ya da fındık-fıstık denilen kişi ilk yarı bi takımda ikinci yarı diğer takımda oynar.
-Maçın suresini zaman degil atılan gol sayısı tayin eder.
-Yenilen takım maçı uzatmaya goturur.
-Asla maçın başında iddaya girilen kola ya da gazoz alınmaz.
-Sonradan gelen çocuklar olursa, takımlar tekrar kurulur ve maç yeniden başlar.
-Top 9 kat patlamaz Kames marka plastik yada biraz sonmuş yopranmış Tansaşta satılan dandik futbol topudur.
-Yaşça kuçuk çocuklar kaleye geçer.
-Oyuncunun bir yeri kanamaz ve ya pantolunu yırtılmazsa pozisyon faul olmaz.
MAHALLE MAÇININ DURAKLAMA NEDENLERİ(by Can Geckin)
-Ezan okurken maç muhakkak ki duraksar.(Bekleyin lan ezan okuyo)
-Tanıdık abi sokaktan geçince maç durur ve bi iki hareket gösterip, herkese penaltı çeker bu arada kaleye geçmek için muthiş bi savaş olur.
-Sokaktan araba geçerken Kale direkleri (çöp tenekesi taş vs. )kaldırılır, eger taş ufaksa şofor ortalayarak geçer .
-Mahalle sakinlerinden birisi bağırırsa saha degişir ve diger mahalleye gidilir.
-Duran arabaya top geldiginde herkes kaçar ama gene orda toplanılır.
-Kavga çıkarsa ve sayılmayan goller olursa maç duraklamaya gider.
-Top balkona ya da çatıya kaçarsa maç duraksar topun alındığı yerden hayali bir çizgi çekilerek taç atışı kullanılmak suretiyle oyun kaldığı yerden devam eder.
MAHALLE MAÇININ BİTİŞ NEDENLERİ(by Can Geckin)
-Oyunculardan birinin bi yeri kanar bi yerini kırılırsa.
-Akşam ya da yatsı Ezanı okunursa.
-Topun sahibinin babası çagırırsa.
-Cam kırılırsa.
-Daha onceden uyaran ve topu kesmekle tehdit eden adamın kapısına yada pencerisine top gelince.
-Top patlarsa maç biter.
AHA TOP GİTTİ O BALKON ALMANCILARINDI!!!!
(by Osman şengül)
genelde her mahallede bir daire almancılara ait olurdu
bizim mahallede en üst katta otururlardı
ve top 1 sene geri gelmezdi,
aslında o evin anahtarı akrabalarında olurdu ama topu çocuklarına vermek için böyle bir yalan atarlardı
İYİ VURUR (by Deniz Evin)
Oyuncu şayet kaleyi görüosa önü acıksa gaza getirilir.
ORDA DEĞİLDİN LANN!! (by Gökay Yıldız and Mert Tiryaki, edit E.K.C.)
maç en can alıcı yerindeyken o da ne bi anda fargo kamyon yoldan geçiverir ve o esnada herkes olduğu yerde kalır. bazı uyanıklar vardır tabii araba eğer büyük ebattaysa karşı takımın görmiceği bi şekilde hemen 1-2 adım ileriye doğru hareketlenmeye başlar yada kendine en uygun pozisyonu yaratmaya çalışır. Böyle durumlarda karşı takımdan yerini deiştirmemiş (mutlaka pozisyon için güzel bi yerde durmuş) olan biri çıkar ve "senin yerin orası mıydı lann, geç 2 adım geri" diye haykırışta bulunur..
TOPA FAUL (by Mustafa Çuha):
Bizde topa faul de vardı. Malumunuz toplar bazen dayanıksız, patlak, yırtık olabildiği için ve sahibinin gözünde ne olursa olsun bir mikasa değerinde olduğu için birileri hayvanca üstüne basarak korumuaya çalışırsa, ya da almaya çalışırken hayvanı bir iç güdüyle tekmelerse topun topun sahibi hemen oraya gelir ve bağırırdı : OHAA... OHA!! TOPA FAUL! BIRAKIN LAN!!!
HAVA ATIŞI (by Yusuf Akpınar):
Tartışmalı bi faul olduysa ve faul bi türlü kabul edilmiyosa uluslar arası tahkim kurullarından çıkmış bir cengaver "tamam o zaman hava atışı yapıyok" der ve iki tarafda sanki vahiy gelmiş gibi kabul eder.. top tartışan iki oyuncunun arasından sanki basketbol maçına başlayacakmış gibi havaya doğru atılır ve yere düşüp üç kere sektikten sonra oyun aniden başlar,, bu an genelde birbirine çarpan ayaklar nedeniyle biraz acıdır.. sonuçta oyun bütün hırsıyla devam eder ...
3 KERE SEKTİRDİM AÇILL LANN (by Sadık Kaya):
Forvet kaleciye yakın duruyosa kaleci topu 3 defa yere sektirirdi ve böylece rahat degaj atardı . neden bilmiyorum ama forvet açılmak zorundaydı..
